Değerli dostum ve arkadaşım Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş kendisi için düzenlenen veda yemeğinde konuşuyor. On yıllık hesabının, kitabının çetelesini paylaşıyor. "Hata varsa, günah varsa, eksik gedik varsa benim haneme yazılmalı, sorumlusu tümüyle benim. Ama iyi işler, güzellikler ve başarılar tabii ki partimin ve halkındır" diyor.

Ben entelektüel biriyim ve yazarım sevgili dostlar. Belleğim bana yol verdikçe kalemimin hakkını vermeye gayret ederim. Bir siyasetçiyi dinlerken onun bütün art okumalarından çok duruşuna, tavrına, edasına, ilişkilerine ve tabii ki yaptıklarından dolayı giderken ardında bıraktıklarına bakarım.

2006 yılında beş Türk kadın yazarının öykü kitaplarını Kürtçe-Türkçe olarak iki dilli yapıp Weşanxaneyê Lîs'te yayınlamıştık, Lal Laleş arkadaşımla. Kimileri neden Türkçe yaptınız, Kürtçe tek başına olmalıydı diye bizi yargılamaya da kalkışmıştı. Ama zaman içinde bizim kültürel ve sanatsal olarak yaptığımız Kürt siyasetinin de tercihi oldu. İşte belki de bu kararın ilk kararlı duruşunu sergileyen siyaseten Abdullah Demirbaş oldu. Tabi ki partisinin kendisine inanarak ve kararlı destekleriyle.

Demirbaş'ın adı çok dillilik, çok kültürlülükle birlikte anılır oldu. Üç dil, üç kitabı yaptı; Ermenice, Süryanice, Kürtçe, Türkçe, İngilizce birbirlerini ötelemeden omuzdaş oldular. Ermeni, Süryani, Kürt şahsiyetlerin adları kentin sokaklarında kalıcılaştı. Bunlar çok kıymetli işler.

Şehirler ve yöneticileri görev sürelerini tamamlar yerlerini başkalarına bırakırlarken kendileri de yaptıklarıyla tarihe mal olurlar. Tarih, yıllar önce çok iyi temizlik ya da asfalt yapmış yöneticiyi değil, kentin kimliği ve kültürüyle özdeşleşmiş işler yapan yöneticilerini baştacı yapar ve yad eder. 120 yıl evvel Diyarbekir'in eski kentinin farklı etnik kimliklerle kenti yönetme anlayışı bugün hâla konuşulup yazılıyorsa mesele tam da budur.

Bu sebeple Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş'ın veda yemeğinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı olacak olan Fırat Anlı çok doğru bir noktadan bakarak zarif Kürtçesi ile diyordu ki; "ji mera tehma Amedê lazime."

Sahiden de bir kenti kent yapan tadı, taamıdır. Kentin ruhunu dimağınızda hissetmez iseniz o kentte yaşıyor olmak size asla mutluluk vermez.

Kenti olanca heyecanıyla yaşayacaksınız ki; kentin, coğrafyanın sorunlarının çözümünde ortaklaşasınız.

Bu sebeple Demirbaş'a Antep Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı sürecinde başarılar dilerken, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı olacak olan Gültan Kışanak'ın tabiriyle "çıtayı hayli yükselttiğini" bir kez daha vurgulayıp yolun açık olsun Amed'in qadim sur beldesinin vefakar başkanı Abdullah Demirbaş diyorum...