Suriye Savaşı
ABD ve bağlı ülkelerin Süriyeyi füzelerle bombalaması, Rusya ve İran destekli rejimin katliamları, Müslüman komşu ülkelerin olaylara bakışları, tepkileri ve İslam'a göre doğru olup olmadığını hiç düşündük mü?
Fetih suresi;
Muhammed Allah'ın elçisidir. Beraberinde bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler...
Kendi aralarındaki merhameti kaybedip çetinkeşen ve kâfirlere karşı oluşan sevgi ve muhabbeti nasıl Müslümanlikla izah edileceğidir.
İslam coğrafyasında cereyan eden iç kargaşalar, adalet konusunda halklarada oluşan endişeler, batı ve batıl hayranlığı...
Yine NATO ya üye olmak, batılı süper güçlerle sitratejik ortaklık kurmak, askeri işbirliği yapmak, Müslümanların yaşadığı ülkelerde operasyon yapmalarına izin vermek, desteklemek ve doğru bulmak dinen ne kadar doğru olduğudur.
Yapılan her şeyin dünyaya bakan neticeleri olduğu gibi, ahirette hesap verilecek bir boyutunun var olduğu gerçeğidir.
İşin ahirette bakan boyutu ise; kişi, kurum, kuruluş ve devletlerin yaptıklarının Kur'an ve sünnete uygunluğu ile hesaba çekileceği gerçeğidir.
NATO üyesi hasebiyle ülkemizde bulunan üslerin Afganistan, Irak, Suriye ve diğer Müslüman ülkelerde terör ile mücadele adı altında kullanılması "yanlışlıkla" sivil halkın katl edilmesi durumu ve vebalı.
İslam topraklarında süper güçlerin yerleşmesi, üs kurması...
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem hendek (Ahzap) savaşının en zor durumda dahi gayrı müslimlerden yardım talep etmemesi yapılan yardım teklifini kabul etmemesi bir gerçektir.
Şafiî, Malikî, Hanbelî ve zahirî müctehitler ise, kâfirin müslüman üzerine musallat kılınmasının doğru olmadığını, hatta ölüm cezasını hak eden bir müslümanın cezasının infazında bile gayrimüslim bir celladın kullanılamayacağını söyleyerek, bütün arabuluculuk çabalarına rağmen yola gelmeyen isyancı ve haksız müslümanlara karşı yabancılardan yardım istenmeyeceği hükmünü benimsemişlerdir. (Nevevî, Ravdatü't-Talibîn)
Konuyu daha değişik açıdan değerlendiren Hanefîler ise, müslümanların güçleri, yardımına müracaat edilen gayrimüslimlerden daha fazla ise bu durumda, isyan eden ve haksız olan müslümanlara karşı onlardan yardım alınabileceğini söylemişlerdir.
Meseleyi ele alan İbn Hümam (ol. 361/1457) şu değerlendirmeyi yapıyor: "Çünkü bu müslümanlar; dinin yücelmesi için savaşıyorlar. İsyan eden ve haksız olan müslümanlara karşı başkalarından yardım istemek, sanki köpekleri harpte kullanmak gibidir. Ancak bu hüküm, gayrimüslimler daha kuvvetli olduğu zaman geçerli değildir."(ibni humman)
Günümüz süper güçleri olan, ABD, Rusya, Fransa... Gibi devletlerden yardım talep etmek her dört mezhebe göre de caiz olmadığıdır.
Kaldi ki bu ülkelerin yaptıkları tüm operasyonları kendi çıkarlar ve menfaatlari için olduğudur. Dini yüceltme gibi amacın söz konusu olmadığıdır.
İslam'a göre, dünya üzerinde yaşayan bütün müslümanlar, vatanları ve ülkeleri farklı da olsa tek bir ümmettir.
Enbiya suresi 92 ayet;
"Gerçekten, sizin bu ümmetiniz tek bir ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim, öyleyse Bana ibadet ediniz."
Kendi aralarında istişare edip asgari müşterek konularda anlaşma zemini arama yerine, batılı dost mitefiklerle işbirliği yapmak yanlıştır.
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: "Sakın zanna yer vermeyin. Zira zan, sözlerin en yalanıdır. Tecessüs etmeyin, haber koklamayın, rekabet etmeyin, hasedleşmeyin, birbirinize buğzetmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin, ey Allah'ın kulları, Allah'ın emrettiği şekilde kardeş olun. Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona (ihanet etmez), zulmetmez, onu mahrum bırakmaz, onu tahkir etmez. Kişiye şer olarak, müslüman kardeşini tahkir etmesi yeterlidir. Her müslümanın malı, kanı ve ırzı diğer müslümana haramdır. Allah sizin suretlerinize ve kalıblarınıza bakmaz, fakat kalplerinize ve amellerinize bakar. Takva şuradadır -eliyle göğsünü işaret etti- : Sakın ha! Birinizin satışı üzerine satış yapmayın. Ey Allah'ın kulları kardeş olun. Bir müslümanın kardeşine üç günden fazla küsmesi helal olmaz." ( Buhari, Müslim, Ebu Davud, Edeb, Tirmizi)
Hanefî mezhebi dışındaki İslam hukukçuları ittifakla karar vermişler ve müslümanların maslahatını da göz önünde bulundurarak, müslüman muhariplere karşı gayrimüslimlerden yardım istenemeyeceğini söylemişlerdir.
Hatta bu durumda, bir gayrimüslim yardım istenmeden, kendiğilinden haklı olan müslümanların yardımına gelse, bunun bile caiz olmadığını söylemişlerdir. (Savi)
Zengî hanedanından Melik Salih İsmail, Eyyubîlerden Melik Salih Necmeddîn'e karşı Fransızlardan yardım isteyince, İbn Abdisselam, hutbede O'na hayır dua etmeyi terk etmiş ve şu duayı okur olmuştu: "Ey Allahım! Şu ümmete, senin dostlarının aziz olacağı, düşmanlarının zelil olacağı ve senin emirlerine uygun yapılan işleri nasib et!"(Altın oluk dergisi int. Sitesi)
Selam ve Dualarla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.