Prematüre doğumlu seçim!

Naci Sapan

‘Baskın seçim’ konuşuluyordu, baskından da öte ‘Vurgun’ tadında erken bir prematüre seçim doğumu gerçekleşti. Normal sürecini tamamlamadan, onu da geçtik, gerekçeleri olgunlaştırılmadan iki kişinin görünen bir saatlik kararıyla gerçekleştirilen bu doğumun sancılarını şimdiden görüyor ve hissediyoruz.

Bu seçim bebeği normal sürecini tamamlamadan iki kişinin ‘hayat öpücüğü’ ile canlandırılmaya çalışılıyor. İki kişinin özel şirketleriyle ilgili aldıkları karara benzer bir durum var ortada. Ülkenin içinde bulunduğu içinden çıkılmaz duruma kendilerine göre kılıf hazırlayarak, parlamentoda grubu bulunan partilerin görüşlerini hiçe sayarak alınan seçim kararının demokrasi güçlerini sindirmeye yönelik bir karar olduğu artık aleni bir durum.

Ekonomik ve siyasi çöküntünün dip yaptığı dönemin içinden geçerken, demokrasi güçlerinin muhalefetini bastırmak, yok etmek, baskı altına almak gayesiyle alınan seçim kararının sonuçlarının nasıl olacağını şimdiden kestirmek çok zor. Görünen güç, iktidarın, sarayın kontrolünde olabilir, bu güç onların mutlaka kazanacakları yönünde bir algıya neden olabilir.

Ancak, görünmeyen bir güç var ki, o da halkın gücüdür, onun verdiği karar güç dengelerini sarsabilir. 7 Haziran seçimlerinde bunu çok net gördük. 24 Haziran seçimlerinde de aynı tablonun, hatta o tablonun altında bir durumun ortaya çıkması mümkün. O nedenle muhalif kesimlerin ‘Her şey bitti’ gibi bir algıya mahkum edilmek istendiğini görmek ve anlamak gerekiyor.

Demokrasi mücadelesi en zor koşullarda verildiğinde, buradan bir zafer çıkarıldığında anlamlıdır, önemlidir, ülkelerin ve halkların yararınadır. Onun için enseyi karartmadan kalan 60 günlük süreyi çok anlamlı, kararlı bir şekilde, demokrasi güçlerinin lehine çevirebilecek bir çabanın içine girmek artık kaçınılmaz bir durum olarak kendini dayatıyor. 

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Erken seçim çağdaş ülkelerin işi değil, gelişmemiş çağdışı ülkelerin işidir’ açıklamaları hala hafızalarda canlılığını, diriliğini koruyor. Defalarca söylenen, sayısını unuttuğumuz ‘Erken seçim yok’ açıklamalarına rağmen alınmış Prematüre doğumlu erken seçim kararının iktidarın kendi içindeki çoklu sıkıntıların sonucu olduğu gerçeğini hiçbir zaman gözden kaçırmamak gerekir. Kendi içindeki FETÖ’cülerin bir an önce tasfiye edilmesinden tutun, ekonomik çöküş, Döviz kurlarının yükselişi, işsizlik, oy oranlarının zaman ilerledikçe düşüşte olması ve  toplumsal huzursuzluğa kadar uzanan bir çok neden prematüre doğumlu bir erken seçim kararının alınmasını dayatmıştır. Mesele budur, gerisi bu noktaya odaklanıp güç depolamayla ilgilidir.