Sıradaki geldi !...
Süleyman Çiftçioğlu
Geçen yazımızda ‘sıradaki gelsin’ demiştik. Geldi !...
Yine malum yerden, cübbeli takımından geldi. Kendisinden hiçbir feyz almak gibi bir talebimiz ve derdimiz olmadığı halde, feyz’inden nasiplenmiş olduk!
Danıştay gününde, hem de Danıştay Başkanı’nın 25 dakika konuştuğu kürsüye çıkıp 1 saat boyunca aslanlar gibi iktidara giydirip durdu!
Menderes’ten girip Van’dan çıkacak kadar da günün anlam ve önemine uyan bir konuşma yaptı!
Tabii Sayın Başbakan, ‘Bitir artık’ işaretinden sonra da adamın sanki hiçbir şey yokmuş gibi konuşmaya devam etmesine dayanamayıp, her zamanki yalana tahammül edemeyen kişiliğini konuşturarak bir kere daha isyan etti. Daha önce Davos’ta yaptığının küçük bir örneğini sundu. Her zamanki kararlı duruşunu sergiledi. Yapılmasını gerekeni yaptı. Devlet büyüklerinin gözlerinin içine baka, baka kaptığı mikrofondan birbiri ardı sıra yalanı dolanı sıralayarak, inceden inceye hakaret kokan aşağılayan ve tehdit savuran bu adama haddi bildirilmeseydi eğer, doğrusu ben de kahrolurdum. ‘Haşin Kılıç’ın benzer çıkışı Cumhurbaşkanlığına oynuyor şeklinde yorumlanmıştı. Şimdi benzer yorumlar Feyzioğlu için yapılmaya başlandı. Ben bu yorumlara maalesef katılmıyorum. Öncelikle yüksek yerden emir aldıklarını belirteyim. İkinci neden ise CHP içinde liderliğe oynamak olabilir. Bu adam kim ki Cumhurbaşkanı adayı olsun? Olsa, olsa CHP’ye ikinci bir genel müdür olur. O kadar…
Netice itibarı ile bu tür çıkışlar Başbakan’ın Çankaya’ya çıkışını bırakın engellemeyi, aksine süreci kolaylaştırmaktan başka bir işe yaramaz. O kadar akıldan azade olmuşlar ki, ateşe koşan güveler, yalancı kelebekler gibi başbakana değip, değip yerlere dökülüyorlar.ne yani millet Tayyip Erdoğan’ı bırakıp da bu feyz’siz darbe severlerin ardına mı düşecekler?!
Dünyayı bilmek ve iyi okumak…
Bir aday çıkartmaktan aciz sefilane hallerine bakmadan seçilecek Cumhurbaşkanının niteliklerini saymaya başladılar. O niteliklerden biri de! Dünyayı bilmeli ve iyi okumalı imiş… Kemal bey öyle diyor! Hükümetin dış politikasını da yerden yere vurduğuna göre, demek ki dünyayı iyi okuyamadıklarını düşünüyor…
Dünyayı iyi bilmek ve okumak, Kemal beyin nazarında Mısır’da darbe yaparak binlerce ihvan mensubunu katledip, yüzlercesine istiklal mahkemelerinin verdiği uyduruk idam cezalarını hatırlatan cezalar veren darbeci Sisi ve tayfası ile iyi geçinmek, Suriye’de adeta halkına karşı insani bir soykırım ve katliam gerçekleştiren Esed’e, zeytin dalı uzatmak, İsrail’den özür dileyip ilişkileri normalleştirmek, dünyayı iyi bilmek ve okuyabilmek anlamına geliyor. Hatta 3. Havalimanını da yapmayıp Almanya’yı karşımıza almamamız gerekir. Kemal bey’in ve partisinin misyonu, vizyonu, ve ufku budur…! Onların söyleyemediğini ben size söyleyeyim… Bunun adı programlanmış çaresizlikten kaynaklanan bir nevi gönüllü kölelikten başka bir şey değildir. İşte size Kemal beyin çapı ve partisinin icraatı… yorumu size bırakıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.