24 Haziran 2018 Genel Seçimleri öncesi partilerin ve potansiyel milletvekillerinin seçim dönemindeki iddialı sözlerini birkaç gündür düşünüyorum.

Durduk yerde değil tabi!

Twitter’da Kürtçe müziğin kaynakları üzerine çok ciddi veriler paylaşan “Serhad Eyalet Lordu” isimli bir twitter kullanıcısı şöyle bir mesaj yazmış: “Teşekkür ziyaretlerinizi bitirdiyseniz ve mazbatalarınızı da aldıysanız insanlara sahip çıkın ya da öncülük edin”.

İşin doğrusu epey oldu bu mesajı okuyalı. O gün bu gündür aklımın köşesindedir.

Sahi, bir buçuk ay oldu seçimlerden çıkalı. Kapı, kapı dolaşıp yüksek perdeden laflar edip “bizi tercih edin, göreceksiniz neler yapacağımızı” diyen ve sonra da vekil olan bizim cepheden zat-ı muhteremlerin sesi, sedası çıkmıyor. “Nutku tutulmuş” derler ya! sanki o hâl içindeler.

Hoş ben böyle olacağını zaten biliyordum.

Seçimlerden önce yazdığım iki yazıda, seçimden hemen sonra da yazdığım yazıda; meclisin ve vekilliğin artık ülkede anlamının olmadığına dair vurgumu yapmıştım. Adına Meclis denen kurumun Yasama ve Yürütme ilişkisi anlamında hiçbir kıymeti harbiyesinin kalmadığını da yazmıştım.

Nitekim şarkının sözlerindeki anlamlı hâli pür melal gibi; “İşte görünüyor dünyanın hâli”.

Amerika Birleşik Devletleri; iki bakan, Süleyman Soylu (İçişleri Bakanı) ve Abdülhamit Gül (Adalet Bakanı) hakkında yaptırım kararı almış. Buna karşılık da Meclis bir protesto kararı alıp basına deklere etmiş. Eder, yok bunda bir beis elbette. Ama şöyle yapmış. Parlamentoda grubu bulunan beş partiden birini dışlayarak, HDP’ye hiç teklif bile gitmemiş. Basın, açıklamayı kullandıktan sonra HDP’nin haberi olmuş mevzudan…

Bu böyle sürüp gidecek. Öyle gözüküyor.

Bir yanıyla Başkanlık Sistemi” raconu” gereği zaten meclis işlevsizleşecek. Gerek duyuldukça destek kıtası görevi talep edilecek meclisten.

Öbür yönüyle de HDP gibi “haylaz çocuk” olarak telakki edilenler ise dışlanacak, yok sayılacak.

Yeni trend bu görünüyor.

Benim kendi adıma beklentim şudur ki!

Madem meclis bu hâlde. Ama bu durumun hâla farkında değil gibi vekiller. Biri onlara bu durumu anlatmalı, ya da farkında olmaları sağlanmalı.

Dolayısıyla tekrardan yukarıdaki Twitter paylaşımına dönersek!

Hani tamam anladık “ücet-i vekâlet” size kalsın, helal û hoş olsun. Gözümüz varsa çıksın. Bari aldığınız oyları hak edin. Halkın, kentlerin, sokağın, caddenin, meydanın, pazarın, okulun; ez cümle yurttaşın sorunlarını dillendirmede bari işe yarayın.

Millet suretinizi ve suratınızı, gül cemalinizi görsün sayın vekiller…

Malum belediye meclisleri artık kayyım yönetimleri nedeniyle işlevsiz. Kayyım-Başkanlar zaten bildiklerini okuyorlar; ben seçimle değil atamayla geldim ve beni tayin edenlere hesap veririm havasındalar.

Bari siz, evet evet siz, siz olun.

Gündelik hayata değen sıradan sorunlara sahip çıkmayı hatta çözmede çare olmayı deneyin.

Pek ümitvar değilim ya!

Yine de yazayım dedim…