KENT SUÇLULARI
En büyük kent suçluları yerel ve merkezi yönetimlerin rant uğruna var ettiği yeni kent şekillemeleridir!
Merkezlerin yönetimlerin yerel yönetimlerin, çalışma alanlarının tırpalanması bu alanda kendine zemin açması bunu da daha çok Çevre Şehircilik Ve İklim değişiklik Bakanlığı ile TOKİ özerk sistemiyle hayata geçirerek yerellerin alanlarına müdahalelerinde bulunarak olumsuz gelişmelere neden olmuşlardır.
Yerel yönetimlerde bu konudaki yetersizlikleri ve rant odaklı çalışmalar bütün yaşanılamayan kentler oluşmasına katkı sunmuştur.
Yerel ve merkezi yönetimler altyapısı olmayan alanların imara açılması özellikle de tarım alanlarının imara açılması sağlıksız yapılaşmanın önünü açan ve aynı zamanda tarımı yok eden gelişmelere neden olmuştur…
Yapı denetim sisteminin yetersizlikleri ve evrak üzerinden yapıyı denetlemeyi esas alan yetersiz denetlemeyi sağlayan bir sistemde ayrıca işleri karmaşa haline getirmektedir. Kaçak yapılaşmaların önünü açan imar aflarının hayata geçirilmesi ruhsatı, mimari-statik projesi olmayan yapılara hizmet sunup çarpık sağlıksız yapı stoğunun oluşmasında yerel yönetimlerin politikasızlıkları ve siyaseten oy potansiyeli yaklaşımıda bir etkendir, bu çarpık gelişme sonunda varoşları oluşturdular.
Kamusal alanları işgal edip ticari işletmelerle rantlanınca görsel kirlilik ve çarpık gelişmelerle kendi varoşlarını yerel yönetimlerce onaylanması o kente ihanetin ilk evresidir! Yerel yönetimler kaçak yapılar; kaçak katlara göz yumarak o kente ihanet etmeyi sürdürdüler! Kentin trafik sorununu çözmeyip, alternatif yol güzergahları, alternatif yollar oluşturulmaması, ulaşımı ticari işletme mantığıyla yönetmek başka bir ihanettir… Tarihi yapıların etrafında yapı, yerleşke ve ticarethane türü işletmelere belediye hizmeti sunanlar kent suçlularıdırlar…
Kentlerde gürültü kirliliği, çevre kirliliği, görsel kirliliğe göz yumanlar, bunlardan rantlanan yerel yönetim, merkezi yönetim her kim olursa olsun kent suçluları kategorisine girer ve kentlere ihanet etmiş olurlar!
Oy uğruna, rant uğruna, ardı-sıra çarpık-çürük yapılar tabutluklar olur!
Özcesi kent suçluları; yerel yönetimler, merkezi yönetim ve merkezi hükümetlerdir!
KENT SUÇLARI
Kentler insanlara benzer; kalpleri kent meydanıdır, ruhları yaşamdır, kolları bulvarlardır, bacakları yollar, bağırsakları kanalizasyondur!
Kentler; insan yaşamını sosyal hayatı düzenleyen, toplum bilincini çağdaş ve uygar düzeyde kaliteli bir yaşam standartlarını yakalamaya çalışan kültürel, politik, sosyolojik birlikleri içinde barındıran insan topluluğunu oluşturan yapı topluluğu olmalıdır, ne yazık ki günümüzde kentler suçlu üreten mekanizmalara dönüşmüş durumda…
Kent suçları kategorisini incelediğimizde bireylerin işlediği kent suçlarının arkasında siyasi otoritenin ve yerel yönetimin onayı vardır!
Dere yatağına, tarım arazisine yapı inşa etmek, yumuşak zemin çökmeye, dere yatağına yapı yapmaksa suyun akışını engellemektir.
Yumuşak zemin çökmeye mahkûm, suyun akışını engelleyen yapıları su affetmez yatağını geri alır!
Kolon kesme; bir canlının organlarının çalınmasıdır, çalınmış organlar pimi çekilmiş bir bombaya dönüşür ve bu dönüşüm toplu bir katliamı oluşturur, bir canlının iki bacağının kesilip desteksiz, yardım almadan yürümesine benzer!
Yapı malzemelerinden çalmak; anaların-babaların-evlatların gözyaşları yapıların harcına düşer! Kol düşer-bacak, beyin tamlaması aklı ziyan, aklı firar olur, balinalar toplu intiharları seçerler, dinozorlar yeni rant kapılarını aralarlar toplu cesetlerle kapılarını tekrar kapatıp insan vücudundaki hücrelerde uyurlar, her uyanış bir toplu mezarlıktır!
Yapı malzemelerinden çalmak; herhangi bir tatlının şerbetinden-şekerinden çalmaktır, tırnaksız insan, toynaksız hayvan, eli kansız diktatör, gözyaşsız anaya benzer! Paranın yüzünü sıcak olarak kabullenenlerin yürekleri soğuktur, soğuyan yüreklerde Ademoğulları yaşamdan muaftırlar, çünkü etkisiz elemandırlar, “Kol kırılır yen içinde kalır!”
Yapıların mimarisini-estetiğini bozmak; yapıların mimarisi ruhtur, ruhların giysileri olmaz ruhlar çıplak olur! Yapıların estetiğini bozmak ve mantolama suretiyle giydirilip ucube yapılara dönüştürmek kent suçlarındandır, bu yapılar yarıçıplak bir fahişenin yapay örtünmesine benzer…
Tarihi yapıları kundaklayıp rant alanına dönüştürmek; rantı yüksek tarihi
yapıları, yakıp yerle bir edip, otopark, otellere ek yapı yapmak, yandaşlara peşkeş çekme kent suçlarındandır…
Yapı alanını genişletmek için yoldan-kaldırımdan-parklardan çalmak, sundurmalar oluşturmak, deprem toplanma alanlarını, parkları, AVM-otele veya tarikat-vakıflara devretmek kent suçlarındandır!
Yapıları genişletmek için bahçe payını yapılara dâhil etmek; yapıların mimarisini deforme, mutasyona uğratmak kent suçlarındandır!
Kader ve fıtrat; deprem, sel, tsunami gibi doğal afetlerde yapıların yıkılması, çökmesi, kullanılmaz hale gelmesini kader ve fıtrat olarak lanse edilmesi kent suçlarındandır!
YÜZLER
/Bazı yüzler yüz değil, ayakkabı köselesidir, bazı yüzler de yüz ister, yüz verilince de yetinmezler astarını da isterler!/
Herkesin bir yüzü var, bazılarının birkaç yüzü; birkaç yüzü olanların dilleri çatal, el-etek öper dudakları soytarılaşır, yüzleri astarlaşınca da puşt söylevlerin kılıcını çekerler, gündüz martı olurlar alanlarda slogan atarlar, gece de wampir, enselerden kan emip erki puştlaştırırlar!
/Suyun kaynama derecesi yüzdür, çay-kahve suyunun kaynama derecesi 85 dir, bu teze göre bir soytarı-puşt kaç derece de kaynar?/
Kimi suretler gül yüzlüdürler; genç kızların parmaklarında bir etamine nakış-nakış işlenir, güneş yüzlüdürler yürek ısıtırlar umut pompalarlar, sevdalara gemi olurlar aşkları-sevdaları kutsarlar, hayallere yüzme öğretirler.
Gül yüzlülerin miatları dolunca da yapraklarından reçel yapılıp dudakları tatlandırılır!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.