Tek kişilik hücrede yıllarca kalmak zorunda olan bir mahkûm, bir gün hastaneye götürülüyor. Muayene

odasında, dolabın açık kalan çekmecesindeki kitabı alıyor ve kazağının altına bırakıyor. İçi içine

sığmıyor! Tek kişilik hücresine dönünce de kitabı okumak için kazağının altından sevinçle çıkarıyor.

Ve sevinci yüzünde donup kalıyor. Çünkü kitap, bir satranç kitabı. Mahkûm sıkı okuyan bir tip, ama satrançla

bir ilgisi yok. Sonra uğraşacak bir şey olmadığı için satranç kitabıyla mecbur içli dışlı oluyor. Öyle

yaman bir satranç sevdalısı oluyor ki geceleri rüyasında bile satranç maçları görüyor. Kitapta uluslararası

bütün karşılaşmaların inceliklerini öğreniyor.

ürkütücüdür içinde bulunduğumuz durum

kimselerin duymasını istemem

SEVDA MİLİTANI

en güzel çağında

en güzel çocuklar vuruldu!

sevgiden örülmüş ışıltılı bir yumaktık

infilak ederek saçılan yıldızları olduk gecenin

etekleri zil çalsın artık

vahşete ay doğdu!

hesapta gözler açık gitmek de var

sevdiklerimin birini bile göremeyebilirim

hüzün basmış içimi, öyle de serin

karejdağ’dan akan sular kadar…

 bakın zamanın parıl parıl gözleri önünde

küskün günler içinden geçiyoruz

yollar ıslak, kırmızı

yoksulluğun kemikten parmakları sıksa da boğazımı

kursağımı kurutsa da

beyaz bayrak çekmez gözlerim!

«bir baltaya...” bari siz demeyin

yaramın ta dibine inmesin sözleriniz!

bilmez misiniz... bilmez misiniz

gönülleri eksiksiz dengeleyen sevda militanı

dökülmez çiçeklerin sapıyım

köklerim erişilmez derinliklerinde yüreklerin

soluğum şiir kokuyor benim!

bunları diyorsam, öyle olduğundan

gülüşümüz eksilmedi, donmadı sevincimiz

emeğimize kurulu bu çark parçalanır

yaşamak, ağırlığını koyar yürürlüğe!

AYDIN ALP

ŞARKILAR TILSIMI MEMLEKET YAYINLARI 1986

RUHLAR MAHŞERİ TOPLU ŞİİRLER JJ YAYINLARI 2015

Yıllar sonra mahkûmu, orada ikamet etmek şartıyla bir adaya sürgüne yolluyorlar. Gittiği gün sahilde dolaşırken bir satranç karşılaşmasını görüyor. Ağzında piposu, gazete okuyan bir adam ve karşısında bir düzine rakibi olan tanıdıklar… Ortada satranç takımı…Oyun sırası, kalabalıktadır. Sürgüne gelmiş mahkûm rica ediyor kalabalığa, lütfen bu hamleyi oynayın diyor. Mahkûmun önerisi, akıllarına hiç de yatmıyor! Yeni bir sima olduğu için ve her koşulda hep yenildikleri için oyuncular, yabancıyı kırmıyor ve o hamleyi oynuyorlar. Satranç ustası dönüp baktığında, kezzap gibi bir hamlenin yapılmış olduğunu görüyor ve çok şaşırıyor. Dönüp kalabalığa diyor ki:

nasıl olmuşsa olmuş

kadınların saçları doğrudan uzamış kardeşim

hem rüzgâr

niye oynamasın...

ŞARKILAR EŞLİĞİNDE

yaralarını yalayan bir köpeği andırıyorum

ağladığım için de kendime kızıyorum, değer mi

yüzümü sana dönüyorum, senden başka yok kimsem

aşkı solurken bir bulut ırmağında sana aktığımı sanıyorum

yanılgımı duyarlılğımdan bil

her şeyin hakkını vermeme bağla

bak vurulduğum an, gözlerim yalnızca seni arıyor

bana bir ders ver, öylesine sars beni, ayılt beni

hayatından yemyeşil yapraklar göster, utandır

kurusun gözyaşlarım, bir daha boşa akmasın!

bir şarkın kadar yok yaşım, ey sevdam ey zorlu yazgım

şarkılar arılığında böyle ak

neyin karşılığıyım ki bu kara yerde

katrandan örülü geceler bile içimizdeki ışığı gölgeleyemedi

güzeller salındı, ama seni andıran esmerlikte öyle alımlı

soluğunla yeşeren başaklar sarışınlığında kızlar gelip vurdu

doruklarda sen sürekli parlayan alev, bunlar yanardönerler

susamış dudaklarımızın istekle kapandığı pınarlar

bakıyorsun buğu

belki yaşadıklarım bir serap ve mutlaka büyülü

ya beynimdeki tahribi nasıl açıklamalı ya kanayışım...

ey kuşku, gerektiği yerde güvenilir sevgili

nasıl da unuttuk seni

rüzgâr... göğüs kıllarımızı taramak için vardır, derdik

yaman esti ama

ellerimizle taradığımız saçları da dağıtıp geçti

bir iç çekişin kadar yok yaşım, ey sevdam ey onurlu yazgım

hüzün kalbimde kordan bir burgu, inancım alevler içinde

hadi o aşkları canlandır, o suların saydamlığını ve kıvrak

o soluk soluğa yaşanan yalın aşkları, hilesiz aşkları

o ölümüne vazgeçilmeyen aşklardan birini göster bana

içtenliğine tutunayım, şarkılar eşliğinde otağına varayım...

AYDIN ALP //ŞARKILAR TILSIMI MEMLEKET YAYINLARI 1986

RUHLAR MAHŞERİ (TOPLU ŞİİRLER ) JJ YAYINLARI 2015

SİZ BU HAMLEYİ YAPACAK KAPASİTEDE DEĞİLSİNİZ. BU HAMLEYİ KİM OYNADI?

İnsanlar, aralarına katılan yabancıyı gösteriyorlar. (Bu öykünün ardı da var ve çok güzel!) AŞKI OLMAYANIN ŞİİRİ OLMAZ (GAZETE VE EDEBİYAT DERGİLERİ YAZILARI 1994-2018)

Not: Aymazlık, ihmalkârlık, tedbirsizlik, adına ne denirse, bir ülke alev alev, yüreğimiz yanıyor ve etkili mücadele edilmediği de ortada. Bütün kalbimle geçmiş olsun diyorum. Allah, insanlarımızın yardımcısı olsun! AYDIN ALP