DEVRİMCİ KEMAL…!
Kılıçdaroğlu, her ne kadar sayısını bile unuttuğumuz seçim hezimetleri yaşasa da kendisinin girdiği 3.kurultaydan da zaferle çıkmayı başarmıştır! Biracı Muharrem’i şarapçı ve viskici yandaşlarının desteği ile alaşağı etmiştir. Kurultay zaferinden sonra bir balkon konuşması yakışırdı doğrusu! Şaka bir yana bu kurultay CHP’li delegeler için aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık gibiydi; ve onlar iki kötüden birini seçme bahtsızlığını yaşamak zorunda kaldılar.
Biri çilingir sofraları ile anılan rakı ve bira düşkünü, bir diğeri ise makam heveslisi yalanları ile Gepetto ustanın pinokyosunu, gaflarıyla da rahmetli Yıldırım Akbulut’u fersah fersah sallayan ve şimdiden (belki deçoktaaan) siyaset tarihinin unutulmazları arasına adını yazdırmış bir memur emeklisi!
Kendi iç dünyasında Mersin’i Güneydoğu ‘nun şirin bir vilayeti Lefter’i fenerin kalecisi Kağıthane’de aslında Kağıttepedir! Devirdiği çamlardan dolayı kendini devrimci zanneden bir parti başkanıdır! Hoş bir kaset skandalı ile kendini bir anda parti başkanlığında bulan ve yine bir skandalla parti başkanlığından uzaklaştırılmayı bekleyen bir pensilvanya aşığıdır! O kadar saftır ki, rakibi eleştirirken ‘Rakı Sofrası’ der ,ama bu lafın nerelere gideceğini kestiremez. Mesela bu söz İsmet İnönü’nün sarhoş kafayla memleket yönetilmez özdeyişini akla getirir! Bu özdeyiş, Çankaya’yı Çankaya da Atatürk’ün meşhur içki sofralarını hafızalara düşürür. Kılıçdaroğlu,eşeğin aklına karpuz kabuğu getirmiş ve yeni tartışmalara kapı aralamıştır.İlerleyen günlerde hep beraber bu tartışmaları izleyeceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.