1 EYLÜL ÜZERİNE
1 Eylül Dünya Barış Günü olarak kutlanan bu önemli günü değerlendirmeye gelin öncelikle tarihsel arka perdesine şöyle bir bakarak başlayalım. Almanya’ nın 1939 yılında Polanya’ yı işgal etmesiyle başlayan İkinci Dünya Savaşı’nın da ilk günü olan 1 Eylül tarihi önemli dönüm noktalarından birdir.1 Eylül Dünya Barış Günü olarak 1981 yılında Birleşmiş Milletler tarafından ilan edildi ve ilk kez de 1982’de kutlandı. Uluslararası Barış Günü olarak da bilinen bu tarih 7 Eylül 2001 tarihli Birleşmiş Milletler Kararı ile 21 Eylül olarak kabul edilmiştir. Birleşmiş Milletler küresel çapta barışın tesisi için bu günü Dünya Barış Günü olarak resmileştirmiştir.
Peki, Dünya Barış Günü 1 Eylül mü yoksa 21 Eylül tarihinde mi kutlanır?
Dünya Barış Günü Resmi olarak 21 Eylül tarihinde kutlanmaktadır. Bu tarihin temel alınmasının gerekçesi ise Birleşmiş Milletler ’in almış olduğu karara dayandırılmaktadır.Her 21 Eylül’de, Birleşmiş Milletler Merkez’indeki “Barış Çanı” çalınıyor. Japon’ ya tarafından savaşlardaki insani kıyımın anısına yaptırılan bu çan, dünyanın tüm kıtalarından çocukların bağışladıkları bozuk paralarla yapıldı. Çanın üzerine, “Çok Yaşa Mutlak Barış” yazısı kazınmıştır.
Tüm dünyada Barış Gününün 21 Eylül olarak BM tarafından 21 Eylül olarak kabul edilmesindeki amaç, “ Üye ülkelerin bu tarihte barış etkinlikleriyle barışı teşvik etmesi ve dünyada barış ortamını geliştirmesi” olarak ifade edilmiştir. BM 21 Eylül’ de çatışma bölgelerinde bir günlük ateşkes ilan edilmesine karar vermiştir.
Ülkemizde Dünya Barış Günü neden 1 Eylül de halen kutlanıyor?Bilindiği gibi BM’ ler, büyük ülkelerin(emperyal ülkeler) tarafından kurulmuş ve daha çok kendi siyasi menfaatleri doğrultusunda kullandıkları bir kuruluşun ötesine geçememiştir.Dünya Barışının bir güne sığdırılmayacak kadar değerli olduğuna inanan çevreler ilk çıkış günü olan 1 Eylül tarihini temel alarak Dünya Barış Günü kutlamalarını sürdürmüşlerdir.
Dünyada ve ülkemizde barış adına çok büyük bedeller ve kazanımlar elde edildiğini söylemeden geçmek haksızlık olurdu. Ülkemizde“Barış Anneleri” “ DayikenAşitiye” ismiyle bilinen annelerin başlattığı barış hareketi, “Kürt Sorunu”nunda barışçıl yaklaşımları gereği şiddet yerine barışa imza attıkları için KHK larla işlerinden alınan ve toplumda “Barış Akademisyenleri” olarak bilinen değerli akademisyenlerin barış için gösterdikleri çabalar oldukça değerlidir. Ayrıca belli bir dönem “Çözüm Süreci” olarak adlandırılan dönemde atılan adımlar umut vermiş olsa dahi sonraki süreçte yaşananlar barış umutlarını ciddi anlamda sekteye uğratmıştır.
Ülkemizde barış adına hareket eden kişi, kurum sayısı oldukça çok. Tüm kesimlerin ortaya koydukları çabalar, ödedikleri bedeller yadsınamaz. Şimdide gelin dünya örneklerinden barış adına tarihe geçmiş bazı örnekleri ele alalım.Sivil itaatsizlik örneği olan M.Gandhi’ nin başlattığı barış hareketi, Vietnam savaşına karşı en güçlü barış savunucu olan JohnLennon’ nün müzikleriyle tüm dünyayı etkilemesi, 1800 li yıllarda Kırım Savaşı’na karşı oluşuyla ses yapmış Tolstoy, Güney Afrika‘ da ırkçılığa karşı zafer kazanan N.Mandella, yoksul insanlara hayatını adamış Nobel Barış Ödülü alan Rahibe M.Teresa, kadın ve barış çalışmalarıyla bilinenJoneAddams ve daha burada ismini sayamayacağım kadar çok sayıda değerli şahsiyet barış adına tarihe damla vurmuşlardır.
Yaşam biçimlerimiz, sahip olduğumuz inanç ve siyaset ne olursa olsun bir arada onurluca yaşayabilmenin en temel koşulu, eşitliği, adaleti ve özgürlükleri temel alan ülkede ve dünyada barıştır.
M.LutherKing” Kuşlar gibi uçmasını balıklar gibi yüzmesini öğrendik. Ancak bu arada çok basit bir sanatı unuttuk kardeş olarak yaşamayı” sözüyle ne güzel ifade etmiş barışı…
Barışla kalın…
Şeyhmus Kaya
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.