Yerel gazeteler ve BİK
Kamuoyunun çok fazla bilmediği kısa adı BİK olan Basın İlan Kurumunun kurmaylarıyla bölgeden 70’in üzerinde gazete ve temsilcilerinin toplantısı vardı. BİK yerel gazetelerin, yerel gazetelerde BİK’in velinimeti konumunda.
BİK, yerel gazetelerin resmi ilanlardan gelirlerinin eşit paylaşımını, dağıtımını, dengelenmesini sağlayan kurum. Genel Müdür Rıdvan Duran ile hoş bir sohbet oldu. Bölgeden gelen yerel gazete sahipleri ve temsilcileriyle Diyarbakır’da görev yapan yerel gazetelerin temsilcilerinin katıldığı, sorunların tartışıldığı, çözümlerin konuşulduğu verimli bir toplantıydı.
Gazetelerin şikâyeti, sitemi, her zamanki gibi doğal olarak maddi gelir, elbette ki bunu takip eden giderler meselesiydi. ‘Nasıl ayakta kalınır’ ise toplantının en önemli gündemiydi bence. Genel Müdür 2 yıllık görev süresi içinde yaptıklarını, bundan sonra yapacaklarını anlattı. Profesyonel bakış açısını son derece önemsediğim Genel Müdürün takip edilmesini, peşinin bırakılmaması gerektiğini yereldeki gazeteci arkadaşlara salık vermek isterim.
Yerel gazeteler bu takibi yaparken, BİK ve ekibini de kendilerini takip eder vaziyete getirmesi gerekiyor. Yazının başında dedim yerel gazete kurumları ve BİK birbirlerinin velinimeti. Birbirlerini yaşatan kurumlar, ortaklaşmalı, ileriye dönük var olmanın projelerini birlikte hayata geçirmelidir.
Yerel gazeteler, Genel Müdüründe tavsiyesinde belirttiği gibi ciddi gazetecilik yapmalı. Hem yazılı hem internet, ayrıca sosyal medya alanında kendini sürekli var etmelidir.
Bu neyle mümkün olur?
Elbette ki, yalansız, dolansız, doğru ve ciddi habercilikle mümkün olur.
Doğru, ciddi, yalansız, dolansız habercilik, gazeteciliğin temel kuralları olarak alanda kendini hissettirdiğinde gelir kaynaklarına ulaşmanın yolları rahatlar, güven oluşur, gazetelerin yaşam güvencesi de halka dayalı bir durumun parçası olur.
Toplantının genel analizinden süzdüğüm değerlendirmeler bu yönde.
Bunlar yapılmadığı takdirde, bundan sonra benzer 10 toplantı daha yapılsa da aynı konular konuşulur, sitem ve şikâyetler de aynı olur. Ben 40 yıldır bu sitem ve şikâyetleri duyuyorum, o nedenle 10 toplantı olsa yine aynı şeyler olacak diyorum. Değişim, dönüşüm, dijital medyanın vazgeçilmez iki ana unsuru. Gazeteciler, dijital medyayı iyi ve doğru kullandığında gazeteci olmayan sosyal medyacılar karşısında şüphesiz ki daha başarılı olacaklar ve onların alanını daraltacaklar. Aradaki önemli fark; gazetecilik refleksidir ki, bu refleks öyle rastgele kazanılan bir özellik değil.
Mesleki özellikleri, yerinde, zamanında, çağa uygun kullandığımızda sahte gazetecileri, yalan, dolan, yandaş, Candaşları çok daha kolay bertaraf ederiz. Gerçek gazeteciyle sahtesi arasındaki farkı toplumda biliyor zaten. Bizim gibi parasız olan gazeteciyi de, yatı, katı, arabası, bankada çok sayıda parası olan gazeteciyi de halk tanıyor, biliyor. Biz rahat olalım, onlar düşünsün.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.