Türkiye’de ve Ortadoğu’da takip ettiğimiz kadarıyla en aktif ve üretken politikalar PKK kanadından gündemleştiriliyor. Üretilen ve topluma sunulan politikalar geniş bir alanda tartışılıyor, gündemleşiyor. Daha öncede satır aralarında rastlanan ancak çok fazla tartışılmayan, son olarak Mustafa Karasu tarafından gündeme sokulan ‘radikal Demokrasi’ konusunu sanırım yoğun tartışmamız gerekiyor.

‘Ulus Devlet’ fikrinden vazgeçildiğini deklere eden Karasu’nun açıklamalarından yola çıkarak anladıklarımızı paylaşarak tartışmakta yarar var. Silahlı mücadele/savaşta devam fikri söz konusu değilse, doğal olarak ‘Ulus Devlet’ kurulması yâda talebiyle ilgili yol haritasının da gündemden düşmesi gerekiyor. Böyle olunca da Türkiye sosyalist hareketiyle ortaklaşarak demokratik yol ve yöntemlerin geliştirilmesi en mantıklı fikir olarak kendini dayatıyor.

PKK’nin son dönemlerdeki stratejik atakları çok aktif. Belki de Türkiye’deki siyasi parti ve hareketlerinin, ayrıca Kürt siyaseti ile ilgili hareketlerin kısa sürede geliştirmesi mümkün olmayan stratejik hamleler geliştiriliyor. PKK kadrolarının diri, üretken ve takipçiliğinin sonuçları olarak bize yansıyan stratejik ve ileriye dönük kabul görme ihtimali çok yüksek öneriler, bugün için bazı kesimler açısından tartışma konusu olabilir.

Birileri eleştirebilir, ağır suçlamalar yapabilir ancak, uzun yıllara dayalı mücadeleler verilirken, taraflar daha da olgunlaşıyor, istedikleri ile alacakları arasındaki doğru orantıların ne olduğunu daha iyi hesaplıyor. 30-40 yıl önceki koşullarla içinde bulunduğumuz dönemin mevcut koşullarının tahlilleri doğrultusunda günün koşullarının sunacaklarını mantık süzgecinden geçirmek çokta mantıksız gelmiyor. Mücadeleler verilirken hiçbir kazanımları olmayanlar,  her zaman çok daha fazla istek ve taleplerde bulunabilir. Ancak, kazanım elde edenler, elde ettiklerinin ne olduğunu çok daha iyi kavrayanlar olduğu için neyi ne kadar alabileceklerini çok daha iyi hesaplayıp, yol haritalarını da ona göre çizerler.

PKK ve onları temsil ettiklerini kabul etmemiz gereken sivil siyasetteki yansımaları olan BDP ve HDP’nin bundan sonra ortaya koyacakları siyaset çizgisini çok iyi takip etmemiz gerekiyor. Özellikle ‘Radikal Demokrasi’ şiarı ile ortaya koyacakları performansı ve yansımaları yeni ve farklı bir sürecin varlığına işaret ediyor.