Tam da siyasette bezirgânlık dönemi

Halklı yönetme sanatını siyasi olarak değil de ticari olarak değerlendirmek isteyenlerin Pazarlık günlerine giriş yapmış bulunmaktayız.

Bezirganlar, kapı aralamak üzere başa doğru yürüyüşlerini başlatmış bulunuyor. ‘Aç kapıyı bezirgân başı’ diye haykırmalara başladılar.

Siyasetin bezirgân başları kapıları açar mı açmaz mı?

Bilmiyoruz.

Ancak zorlayanların sayısı bir hayli yüklü!

‘Biz geldik’ diyorlar.

 ‘Barış’ ve ‘çözüm’ denilen o sihirli sürece katkı sağlamak adına ‘yanıp’ ‘tutuşan’ çok sayıda kişi AK Parti semalarında uçuş provaları yapmaya başladı. Sadece o semalarda, kendilerine ayrılan siyasi hava sahalarında prova ile yetinseler problem yok. Kürt siyasi hareketinin hava sahasında dolaşmaya başladılar. AK Partinin 400 milletvekili çıkarma gibi hayali algı operasyonunun rüzgârı ile hava sahasını ihlal etmeleri garip bir durum.

Elbette ki insanlar kendilerine yakın gördükleri, benimsedikleri siyasi bir organizasyon etrafında toplanacak, varsa aktaracak birikimleri ilkeli bir şekilde sunacak topluma. Kimseye neden aday oluyorsun, sen kimsin gibi bir yaklaşımımız söz konusu olmaz/olamazda.

Özellikle Kürt illerinde denenmek istenen duruma göz atıyoruz;

Kürt meselesini odak noktasına koyarak, ‘Barış’ ve ‘çözüm’ sürecine katkı sunmak için aday adayı oluyorum gibi ‘Ağdalı’ ‘popülist’ ‘politik’ yaklaşımlarla siyasetin üst kurumlarını ve bu kurumlara hayat veren halk kitlesini etkileme çabasını sadece AK Partiye odaklayan kesimi izlemeye çalışıyoruz.

Örnek; Diyarbakır.

Aday adayı enflasyonu var!

Adaylık söz konusu olursa sıra falanda çok önemli değil, 11’e kadar yolu var.

Neymiş efendim?

‘Çözüm sürecinin muhatabı olan HDP barajı aşamazsa durum 11-0 olurmuş’

Normali düşünsen olmuyor mu kardeşim?

‘Ben oyum kadar milletvekili çıkarırım, HDP ya da diğer partiler de aldıkları oy kadar milletvekili çıkarır’ gibi bir hesabın dışında siyasi bezirgânlık yapmanın Kürt meselesinin çözümüne katkı sunma ihtimali var mı?

Yok.

Çözüm sürecinin muhatapları sürecin AK Parti tarafından akamete uğratıldığını söylüyor ise, çözümün tek taraflı hayata geçirilme gibi bir şansı olabilir mi?

Olmaz.

Siyasetteki Bezirgân kafa adaylık enflasyonunu tetikledikçe sıkıntıların boyutu da zirve yapar.

Önemli olan seçilmek değil, seçildikten sonra ne yapılacağıdır.

Geçen dönem seçilenleri gördük

Sadece seçildiklerine tanıklıklarımız var

Sonra yaptıklarının ne olduğuna tanıklığımız yok.

Kentin elektrik sorunu ile ilgili çözümü bir tarafa bıraktık, sorunu dile getirme konusunda tek laf edene rastlamadık.

Kürt meselesi kent elektriği gibi düşük voltajlı değil

Sanayi elektriği gibi yüksek voltajlıdır

Siyaseten kaçak kullanıma ise hiç müsait değil.

O nedenle;

Bezirgânlık kaldırmaz

Tevazu gerektirir ki, hakkından fazlasına dil/el uzatılmasın.