Bu haftaki konu başlıklarımız istesek de istemesek de siyaset dolayısıyla koalisyon ile ilgili gelişmeler olacak.

İki ileri bir geri

Bir geri iki ileri

Gelişli-gidişli

Karşılıklı yoklamalı

Tavizli, tavizsiz

Siyaset zemini şu anda böyle

Çalışmalar böyle bir zemin üzerinden yürütülüyor

En yakın koalisyon ihtimali AKP-CHP görünüyor

Cumhurbaşkanının gönlünde her ne kadar AKP-MHP koalisyonu yatıyor olsa da, böyle bir durumda ortaya çıkacak‘Savaş hükümeti’ yansıması toplumu ve siyaset kurumlarını ciddi bir şekilde rahatsız ettiğinden dolayı ehven olan AKP-CHP ortaklığıdır.

Tabii ki bir koalisyon hükümeti düşünülüyorsa

Özellikle de Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ve AKP kadrolarının duruşu önemli.

Şimdilik yakın bir duruş sergiliyorlar, önümüzdeki günlerde ne olur bilemeyiz.

Parlamentoda 300 yeni Milletvekilinin olduğunu da hesaba kattığımızda, erken seçimden çok koalisyon hükümetinin oluşması yönünde bir formül üzerinden çalışmaların devam edeceği izlenimi ediniyoruz.

**

AKP’nin koalisyon şartlarından biri seçim barajının yüzde 7’ye düşürülmesi olacakmış.

7 Haziran seçimleri öncesinde barajın düşürülmesi konusunda ısrarlı olmayan AKP’nin şimdiki ısrarının nedeni ne diye düşünüyoruz. Olası bir erken seçim durumunda yüzde 10 barajı nedeniyle HDP’ye yüklenenlerin, barajın yüzde 7’ye düşürülmesi halinde bu yüklenmeden vazgeçeceği ihtimalinin AKP’ye yarayacağı hesaplanıyor.

Onlar bu hesabı yapıyor olabilirler, ancak AKP kaybettiği Kürt seçmenleri yeniden kazanabilir mi?

AKP’nin seçim öncesi ve sonrasında HDP ve Kürt meselesini hiçe sayan tavrı nedeniyle bu olasılık şimdilik kapsama alanı dışında duruyor. Çözümle ilgili süreçte hesabına gelene ‘evet’,gelmeyene ‘hayır’ diyen hatta yok sayan anlayış Kürt seçmeni AKP kulvarından uzaklaştırmıştır.

Sihir bozuldu

Takke düştü kel göründü.

Cumhurbaşkanı ve AKP kadroları da çözüm süreci ve çalışmalarının parlamento çatısı altında olması gerektiği noktasına geldiklerine göre, sürecin AKP ile tek başına yürütülmesi olanakları da ortadan kalkmış demektir. Bu konudaki çözümün tek muhatabı artık AKP değil, parlamentonun kendisidir.