SEVGİ Mİ ALTIN MI?
Sevgili okuyucularım merhaba.
Mübarek Ramazan ayınız hayırlara vesile olması dileğiyle ..
Özellikle yaşadığımız coğrafya da geçmişten beri süre gelen abartılı bir gösteriş hasıl olmuştur.
Her şey para, mal mülk. Çalışmadan emek sarf etmeden ihtişamlı bir hayat yaşamak çoğu genç kızımızın rüyası olmuş gibi.
Şimdi diyorsunuz ki;
Nesrin hanım para ihtişam lüks yaşam tabi ki güzeldir ve bunlar insanın yaşantısında var ise neden göstermesinler diye..
Kısmen haklılık payınız her ne kadar var ise desem bile; Duygusallığım sanırım şuan daha ön plana çıkıyor.
Nacizane görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Belki de bu görüşlerimi sizler okuduğunuz da hem fikir olarak olaya bakmış olabiliriz.
Belki de Nesrin Hanım siz yanılıyorsunuz diyebilirsiniz.
Bir kaç saat önce sosyal medyada şu yazıya rastladım. O kadar hoşuma gitti ki yazıyı sizlerle paylaşmak istedim.
Okuduğum yazı ünlü bir sanatçı olan Nevra Serezli hanımefendinin sözleri.
" Metin bana evlenme teklifi etmedi. Flört ederken, nişanlanalım denildi. Metin’in anne ve babası hayatta değildi, beni istemeye arkadaşımızın annesi Azra Teyze’yle geldiler. Metin tek bir gül ve bir gofretle geldi.
Parası yoktu, hem “Biz tiyatrocuyuz paramız yoktur, gümüşlerle çikolata, 12 tane gül getiremeyiz”in altını çiziyordu, hem de işte adetse adet diyordu. Tam babamın kafasındaydı, beni verdiler. Nişanı Azra Teyze evinde yaptı, nikâhımız parasızlıktan tiyatro sahnesinde kıyıldı.
Ama 1000 tane düğüne bedeldi. Salon fuldü; “Bu oyun tuttu” esprisi yapıldı. Zeynep Tedü’nün annesi Meral o gece evinde düğün yemeği verdi. Gerçekten de bu oyun 45 sene tuttu. Ah pis hastalık olmasaydı 10 sene daha sürerdi. Metin 79 yaşındaydı. "
Nevra Serezli hanımefendinin rahmetli eşi Metin Serezli için yazdıkları.
Ne içten, ne doğal, ne kadar sevgi dolu değil mi?
Sevginin aşkın parayla ölçülmeği bir gerçeklik var bu sözlerde.
Sevgili okuyucularım neden bunları yazdım biliyor musunuz?
Evlenmeye hazırlanan gençlerin özellikle kız tarafının kız isteme senfonilerinde adetten olan grama göre altın istemeleri evlenmeye hazırlanan gençleri ve tabi ki ailelerini nasıl bunaltıyor.
Maddi yönden nasıl da sıkıntılara sebep oluyor.
Efendim adetlerimize göre bilmem kaç gram bilezik, kolye, altın setleri derken belki daha da ileriye gidip altın kemer bile istenmesi o kadar doğal karşılanıyor ki.
Hâlbuki kızınız mal mı?
Eşyamı?
Bunları neden düşünmūyorsunuz.
Peki adetler nelerdir?
Altınla gelen geline takılan takıların adetlerini yüzyıllardır kimler yaymıştır.
İnsanlar ....
Değil mi?
Sosyal medya günümüzde o kadar çok insanların kanlarına işlemiş ki.
Artık sosyal medyada önümüze habire düğünlerde çekilen videolar çıkıyor. Gelinlere takılan çeşit çeşit altınlar.
Ve gelinlerde sanki onlara takılan altınlar ne kadar çok ise kendi değerlerini daha bir fazla görüyorlar.
Aileler yine öyle
Kızımıza çok altın takıldı.
Diye kendi değerlerini altınla ölçmeye çalışıyorlar.
Bir nevi gençleri lüzumsuz bir özentiye teşvik ediyorlar.
İşte yozlaşmış toplumlarda öne çıkan en gözle görünür şey şudur.
İnsan değerinin bilgiye değil de paraya statüye dayalı olması.
Paran varsa her şeysin.
Paran yoksa bilgin varsa hiçbir şeysin.
Ne kadar acı bir durum değil mi?
Sevginin aşkın bilginin, okumanın, eğitimin hâsıl olması bunlar güncellenmiyor. İki kişinin evlilik dünyasında parayla altınla saadet beklenilmesi resmen düşüncelere empoze ediliyor
Geri kalmış toplumların geleneklerinin kızlarının değerlerini parayla ölçüp mal gibi sunulması böyle bir şey işte.
Aşkın sevginin yeni kurulacak bir ailenin temellerini paraya endeksli etmenin zihniyeti.
Bu zihniyet işte çoğaldıkça ettiğime önem verilmeyecektir.
Bu zihniyet çoğaldıkça gençler toplumda sadece üretmeden çalışmadan tüketime dayalı bir yaşam tarzını benimseyecektir.
Kızlarımız kadınlarımız bir mal gibi hediyelerle kendilerini kandırmaya devam edecektir.
Aileler evlatlarını evlendirirken borç batağına girecektir.
Oysa Sevgi bir yudum gibi
İki gencin çalışarak üreterek omuz omuza vererek bir hayat kurması en güzelidir.
İyi günde kötü günde bir ömür sürmek evliliğin temel kavramıdır.
Altın mı sevgi mi dersek
Hangisi acaba...
Diyecek çok söz var değil mi?
Ömür boyu sürecek bir evlilik ve sağlıklı bir ailede yetişen çocuklar altınla paha biçilebilir mi?
Sevgilerimle