NACİ SAPAN

NACİ SAPAN

Seçime doğru giderken!

Seçime doğru giderken!

25 gün sonra Türkiye yeni bir sabaha uyanacak.
Yangınlı günlerden geçiyoruz.
Su ile söndürülmeye çalışılan yangın emeklinin gazabı ile harlanacak mı?
Bu sorunun cevabı çok önemli, aynı zamanda sonuca dönük olmasına rağmen, sadece ‘bekleyip göreceğiz’ diyebiliyoruz.
Sonuç ne olursa olsun, değişmeyen bir gerçek olacak ki, o da çok önemli.
Vatandaş seçtiklerini, daha doğrusu seçeceklerini çok iyi tanımıyor.
Yani, başkan adayı ve belediye meclis üyelerinden söz ediyorum.
Başka kentleri, ilçeleri bilmiyorum, ancak yaşadığımız kent Diyarbakır için böyle bir durumun söz konusu olduğunu söylersem haksızlık yapmam.
Elbette herkes kendi çapında, kendi ekseni etrafında biliniyor olabilir, ancak halkı, kenti, beldeyi, ilçeleri yönetecek olanların yönetecekleri insanlar tarafından bir miktar tanınmasının faydası olur.
Hem seçilmesi için hem de vereceği hizmet konusunda duyulacak güven açısından önemli.
Diyaloglarımda çokça rastladığım sorular olduğu için gündeme getirdim.
İnsanlar bulundukları alanların adaylarını soruyor; kim/nedir/neyin nesidir diye.
Doğrusu bende de tanıtım için yeterli bilgi olmadığı için soruları bazen yanıtsız bırakabiliyorum.
Bu eksiklikten kim sorumlu derseniz, başta sistem, siyasi partiler yasası derim, ardından da elbette ki partilerin kendisi.
Ancak, her şeye rağmen, hiç bilinmemesine rağmen seçilip kendini kabul ettiren kişiliklerin olduğunu, olacağını da çok iyi biliyorum. Bütün mesele, halkı kandırmamaktır. Halka yalan söylememek, umut tacirliği yapmamaktır.
Maalesef, içinde bulunduğumuz siyasi atmosfer bu eksikliklerin tümünü içinde barındırıyor.
Adam diyor ki, “Bana 5 yıllık yetki verin, yapılmamış 20 yıllık hizmeti yapayım.”
Oysa söz ettiği alanın son 10 yılını ait olduğu partinin aparatları yönetti.
Demek ki, adayı olduğunuz parti de heba edilen 20 yılın son 10 yılından sorumlu..!
Mesele ne biliyor musunuz, düşünmeden konuşmak.
Bunlar, miladın kendisiyle başlayıp, kendisiyle bittiğine inanlar.
Böyle bir döneme ve bu türden insanlara denk geldiğimiz içindir bu yangın.
31 Mart sonrası sonuçlar ne olursa olsun yangının daha da büyük olduğunu hepimiz biliyoruz.
O nedenle herkesin, hepimizin gerçekçi, toplumsal, gelecek nesilleri düşünmesi gerekiyor.
Yangın daha büyümesine izin vermeyen kararlar vermek şart.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
NACİ SAPAN Arşivi
SON YAZILAR