İdeolojik devlet aygıtı, muhaliflerini ideolojik kılar ve illegaliteye yöneltir. Herkes ve kesimin ideolojik olduğu bir toplumda bakışlar, yaklaşımlar, değerlendirmeler sahip olunan ideolojiye göre şekillenir.

İdeolojik olmak beraberinde güce dayanma ve fanatizm getirir.

Bu hal; aklın tutulmasını beraberinde getirirken, düşünce üretilmesini de engeller.

Akıl tutulunca çareler-çözümler üretmek yerine kendine zorla benzetme denilen bir reel politik durum oluşur ve buna göre davranmayı da taraftarlarına dayatır-icbar eder.

Reel politik durum bu şekilde oluşunca; değişim-dönüşümden değil, uyup uymamaktan söz edilebilir.

Oysa reel politiği değiştirmek; ideal olanı düşünmek, çözümler üretmek ve yaşayarak hayata yansıtmakla mümkündür.

Her ideolojik yapının (Devlet-örgüt-birey) vaz geçilmezleri, değiştirilmezleri ve dolayısıyla toplumsal mühendislik arzu ve bagajları vardır.

Toplumu kendi ideolojilerine göre şekillendirmek arzu ve dayatmaları, farklılıkları ortadan kaldırma, düşmanlaştırma işlevi de görmüş olur.

Reel politik denilen şey de bu noktada oluşur. İdeolojik aygıtlar, kendilerini korumak ve güçlerini idame ettirmek adına dar gömlekler, kırmızı çizgiler oluşturur. "Ya bendensin ya da satılmış-ajan-hainsin" algısıyla bir reel politik durum oluşmuş olur.

Kısır düşünceler ve güce hizmetkar olan entelektüel ve bireylerle bu duruma hizmet eden algılar oluşturma mücadelesi verilir.

Artık doğrulardan, gerçeklerden, bir arada yaşama kültüründen, sevgiden, anlayıştan söz edilmez olur. Bu tarz algıların egemen olduğu reel durumdan özgürlük, hak ve adaletin de doğmayacağı, kadük kalacağı tartışmasızdır.

Oysa bir toplumu sağlıklı olarak yarına taşıyacak olan; daha çok özgürlük, daha çok anlayış, daha çok sevgi, ideal olanı yaşayarak reel politiği dönüştürmek ve değiştirmektir.

Güçlü ve kaynaşmış bir toplum; ideolojik fanatizmden kurtulan, yaşadığı yere aidiyet bağları güçlü, adalet, sevgi, hakka riayet, emin olmak vasıflarını içselleştirmiş, farklılıkları zenginlik ve her farklılığı kendisi gibi görüp benimseyen insanlardan oluşur. Böyle bir toplumun kendisine hizmet etmek üzere  oluşturduğu devlet de, bu hallere uygun ve uyumlu bir devlet olur.

Wesselam.