Av. Cihan Ay

Av. Cihan Ay

Kürt Sorununun Türkiye'ye Kayıpları: DİTAM Konferansı Üzerine

Kürt Sorununun Türkiye'ye Kayıpları: DİTAM Konferansı Üzerine

2 Kasım'da Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi'nin düzenlediği "Kürt Sorununda Türkiye Neleri Kaybediyor" başlıklı konferans, Türkiye'nin dört bir yanından gelen gazeteci, yazar ve aydınları bir araya getirdi. Bu etkinlikte, Kürt sorununun Türkiye'ye toplumsal, ekonomik ve uluslararası alanlarda ne tür kayıplar yaşattığı ele alındı. Konferans, yalnızca sorunun mağdurlarını değil, tüm ülke vatandaşlarını etkileyen kayıplara dikkat çeken bir içeriğe sahipti. Çoğu zaman mağduriyetler üzerinden ele alınan bu sorun, belki de ilk kez somut ve bütüncül bir bakış açısıyla Türkiye halkına neler kaybettirdiği üzerinden tartışıldı.

Kürt sorunu, varlığını kabul eden ya da etmeyen her bireyin yaşamını, doğrudan veya dolaylı olarak etkileyen bir mesele. Bu noktada konferansın önemi, konunun yalnızca bir kesimi değil, tüm Türkiye’yi ilgilendiren bir bağlama taşınmasında yatıyor. Belki de bu sorunla ilgili en önemli adım, sloganların bir kenara bırakılarak düşüncelerin özgürce ifade edilebildiği, korkusuzca fikirlerin paylaşılabildiği bir zeminin oluşturulmasıdır. Sorunun çözümüne yönelik fikirlerin herhangi bir hukuki endişe taşımadan dile getirilmesi, demokratik bir zeminin olmazsa olmazıdır. Zira diğer tüm toplumsal meselelerde de olduğu gibi, gerçek çözümler ancak ifade özgürlüğünün tam anlamıyla sağlandığı bir ortamda ortaya çıkabilir.

Türkiye’de ifade özgürlüğü sıkça tartışma konusu. Yasalarla belirlenen sınırlar, iletişim kanallarını daraltırken, çoğu zaman tam anlamıyla özgür bir tartışma ortamının önünde engel teşkil edebiliyor. İletişimin kesildiği ya da kısıtlandığı yerlerde, saklı kalmış ya da bastırılmış ifadeler ortaya çıkma fırsatı bulamıyor. Bu durum, somut taleplerden ziyade, iletişimin diğer tarafında yer alanların çekinceleriyle yorumlanabilecek soyut ifadelerin ortaya çıkmasına neden olabiliyor.

Bu durumun bir diğer nedeni de, tarihsel olarak siyasal stratejilerde görülen, tarafların masaya güçlü oturmak adına kendi destekçilerini konsolide etme çabasıdır. Dünyada, farklı çözüm süreçleri ve çatışma bölgeleri incelendiğinde, her bir sorunun kendi dinamikleriyle şekillendiği görülse de, bu tür meselelerin çözümünde şeffaf bir iletişim ve hukuki güvence sağlanmasının önemi aşikârdır. Belki de bu sorunun çözümüne yönelik ilk adım, insanların çözüm önerilerini korku ve endişe taşımadan paylaşabildiği ve ifade özgürlüğünün güvence altında olduğu bir ortam yaratmak olacaktır.

Sorunun çözümü için şeffaflık ve ifade özgürlüğü olmazsa olmaz adımlardır. Düşüncelerin özgürce paylaşılabildiği bir ortam, yalnızca çözüm sürecine katkıda bulunmakla kalmayacak; aynı zamanda toplumun bu sürece aktif ve yapıcı bir şekilde katılmasını da sağlayacaktır. Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin gerçekleştirdiği bu konferans, bu çerçevede atılmış anlamlı bir adım olarak değerlendirilebilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Av. Cihan Ay Arşivi
SON YAZILAR