Kovid-19 ve Kayıp Nesil
Yazıma bir temenni ile başlamak istiyorum:
“Her gün doğan güneş gibi içimizde ki umut ışığı hiç sönmesin!”
Eğitimi önemseyen ve anlayan herkes bilir ki; Eğitimde bir hafta, bir gün, hatta bir saat bile çok önemlidir. İhmal etmemek ve aksatmamak gerekir.
Neredeyse hepimizin ilkokul 1. Sınıfa başlarken unutulmayan anıları vardır. Hayatımızın dönüm noktalarından biri olan bu dönemi; kimimiz bir tebessümle, kimimiz hayıflanarak, kimimiz de üzgün hatırlarız.
Sınıf öğretmenleri olan arkadaşlar olayı şu şekilde özetlerler: Yeni doğan bir bebeğin ilk 6 yılının hayatın geri kalanının belirleyicisi olması gibi bir okulda geçirilecek ilk yıl da eğitim hayatının geri kalanının belirleyicisidir.
2020 yılın da 7 yaşından gün almış bir çocuk 1. Sınıfa geçmesine rağmen okul görmedi ve 2021 yılında okuma ve yazma bilmiyor. Ne yazık ki milyonlarca çocuğu Eğitim ve Öğretiminden yani en temel haklarından mahrum ettik. Tam olarak kayıp bir nesil meydana geldi.
Binlerce öğrencimiz okulu unuttu veya okulla hiç tanışmadı. Bir kısmı online ders ile beraberbilgisayar ekranına hapsedildi. Motor davranışları henüz gelişmemiş minik çocukları ekran karşısında tutabilmek oldukça zor. Elleri öpülesi annelerin ve fedakâr öğretmenlerinin çabalarına rağmen çok yetersiz kaldı.
10 yıl sonra bu çocuklar erişkinliğe geldiklerinde, yetkililerden şikâyetçi olacaklarını düşünenlerdenim.
Kovid-19 var diye itiraz edenler olabilir.
Maalesef böyle düşünenlere katılmayacağım. Eğitim ve sağlık arasında bir seçim yapamazsınız. Önlem alıp gereğini yapmak zorundasınız. Öyle ki bu miniklerin hastalığı yaydığı veya taşıyıcı oldukları ile ilgili hiçbir bilimsel veri yok. Dünya Sağlık Örgütü bile bu konuda ilkokul çağında ki öğrencilerin hastalığı yaydığı ile alakalı ellerinde bir veri olmadığını söylüyorlar.
Kaldı ki bu virüs Avrupa ülkelerini daha çok etkiledi. Pandeminin tavan yaptığı zaman diliminde dâhilher yeri kapattılar, sadece okulları açık tuttular. Şunu da kabul edelim bilim olarak bizden çok öndeler. Bu perspektiften bakacak olursanız bilime güvenmeliyiz, çünkü bilim kendini güncelliyor ve yeniliyor gerçeği sentezliyor. Unutmayalım ki gerçekler; bizlerin algısından, kabulünden bağımsızdır.
1.sınıf öğrencisi olan ebeveynlerin sesli çığlığıdır!
İlk pırıltılar…
İlk sevinçler…
İlk hayal kırıklıkları…
İlk okunan sesler…
İlk arkadaşlıklar…
İlk küsmeler…
Yaşamayan bir nesil;
“Kovid-19 Kayıp Neslini” dünyaya ilan ettiler.
Son olarak;
Eğitim:
Bir toplumun geleceğini şekillendirir.
Fakat ne kıymeti var;bir nesli eğitimsiz bırakırsanız.
Eğitim:
Toplumları karanlıktan aydınlığa çıkaran bir neferdir.
Ne kıymeti var;aydınlık geleceğimizi karanlığa mahkûm ederseniz.
Eğitim:
Dünyayı değiştiren, şekillendiren en güçlü silahtır.
Ne ehemmiyeti var; bizi cephede savunmasız mühimmatsız bıraktınız.
Eğitim:
Bir toplumu ileri götüren en temel faktördür.
Ne kıymeti var; bizleri gerilerin en gerisine ittiniz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.