İnsanlık adına ‘kötü’ kullanım!
‘Çivisi çıkmış memleketin’ sözü sanki bütün zamanlar için geçerli. Her dönemin kendine göre törpülenen, örselenen değerleri oluyor. Duyarlı, disiplinli, topluma karşı sorumluluğu olan, kentine ve ülkesine karşı görevlerini yerine getirme çabası içinde olan yurttaşlar ile tam tersi düşünen bireyler/bireysel toplulukların karşılıklı mücadelesi hep var oldu, olmaya da devam edecek.
Kötüler ve iyiler arasındaki mücadele gibi de bakabiliriz meseleye.
‘Aman, ne olmuş’, ‘Böyle gelmiş böyle gider’ diyenlerle ‘Böyle gitmez, gitmemeli’ diyenler arasındaki çelişki yumağı çözülmedikçe, içinden çıkılmadıkça, tiyatro sahnesi gibi algılamamız gereken sahnede replikler aynen devam eder.
Bir sonraki bir öncekinin taklididir.
Oyuncular değişir, sahne ve replikler kalıcıdır.
Senaristler değişir, senaryo aynıdır.
Namuslu çoğunluk namussuz azınlığın kıskacındadır.
Siyasette de, normal yaşamda da, ticarette de, kamu görev ve anlayışında da hep böyle oldu.
Sert mi oldu?
Yurttaş olarak özgür düşünüp, özgür konuşmak istiyorum.
Beyinler özgür ve özgün olsun, özgür düşünsün, öyle yansısın, toplumsal faydaya hitap etsin.
Neden olmasın?
Eksik ve yanlışlarda toplumsaldır, doğrularda toplumsaldır. İkisi de hepimizi ilgilendiriyor. Yurttaş olarak çalınanın da, korunanın da hepimizin olduğu inancımızı ortaklaştırırsak, birbirimizi daha iyi anlar, eleştiri ve özeleştiri mekanizmasının karşılıklı işlemesine de katkı sunarız. Her ne var ise, tamamını konuşmak, tartışmak, eleştirmek, benimsemek, benimsememek, yurttaş olmanın sorumluluk heybesinde her zaman var olmalıdır.
Bir de halı altına süpürmek vardır ki, en tehlikeli olanıdır.
Kötülüklerin, hataların, hırsızlıkların, alavere, dalavere işlerin halı altına süpürülerek, üstünün örtülmesi, kentler adına, ülke adına, insanlık adına en çirkin uygulamadır. Bireyin kendini, çevresini, ait olduğu toplumu açıkça kandırmasıdır, geleceği baltalamaktır.
*
Şöyle genel bir bakış fırlatıyorum; siyasette, ticarette, sosyal hayatta, sporda, futbol dünyasında, medya sektöründe, bunların toplamına denk gelen, en önemlisi insan ilişkileri; tamamı laçka, raydan çıkmış, dikiş tutmaz bir evrede.
*
Yerel seçimlere çok kısa bir zaman kaldı, hareket de başladı, galiba çok şey ortaya dökülecek bize de bu konuda malzeme olacak yazılar çıkacak galiba.
Belediyeler hareketlendi, çiçek, böcek, kaldırım, cadde, asfalt falan gibi ‘Kenti güzelleştirecek’ faaliyetler başladı. Sosyal etkinliklerle ilgili faaliyetler de görünür oldu. Hadi bakalım, kalan süreyi de iyi değerlendirelim de, ne olur ne olmaz!
Bağlar Belediyesinde de bir süredir müfettişler çalışıyormuş, ciddi kamp kurmuşlar.
Sanmıyorum bir şey çıksın.
Yanlış ihbardır o!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.