Başbakan Diyarbakır’ın göbeğinde ev sahibine ‘Satılmış’ dedi, ağır oldu.

Selahattin Demirtaş beyin olarak mı, maddi olarak mı satıldı?

Bu konuya da açıklık getirmiş olsaydı, ne demek istediğini daha net anlamış olurduk başbakan’ın.

Bu çamurdan iz kalmaz.

Demirtaş’ın maddi olarak satılmadığını, satılmış olmadığını en azından biz biliyoruz.

Selahattin Bey, ‘Ben satıldıysam paralar niye sende’ diyerek maddi konuya açıklık getirdiği için o konuya biz girmiyoruz.

Beynini, kendini, düşüncelerini halklara emanet etmiş olmasını ‘satılmışlık’ olarak değerlendiriyorlarsa, eyvallah, doğru yere temas etmişler.

Kaliteli bir alışveriş olmuş.

En azından bireysel değil, komünal bir alışveriş.

Bu alışverişten de halkların geniş pazarı karlı çıkar.

**

Sahi nerede kalmıştık!

Bayramdan önce bir dolu gündemle yoğrulmuş, doludizgin bir vaziyette yol alıyorduk ki, bayram geldi, İslam âlemi 3 gün tatile girdi. . Kan-kin-öfke-nefretin panzehiri Barış, kardeşlik, birlik-beraberlik, huzur, sağlık, sıhhat, bil umum insan geleceği ile mesajları verildi.

Birileri ‘Bayram geldi hoş geldi’ dedi.

Birileri de, ‘Bayram geldi neyime kan damlar yüreğime’ dedi.

İslam âleminin yüreğine damlayan kan, Ortadoğu coğrafyasında sel’e dönüştü ve bu bayrama damgasını vurdu.

2014’ün kanlı tablosuna damgasını vuran iki unsur IŞİD ve İsrail oldu.

Biri Yahudi, diğeri güya ‘Müslüman’.

Öyle olduğunu iddia edip, durur, sonra vurur.

İslam âlemi, İsrail’i insani değerler bakımından son derece doğru bir tavırla protesto ediyor.

IŞİD ile İsrail’in yaptıkları arasındaki farkı tespit etmeye çalışıyorum.

IŞİD’in fark ne?

Allah için protesto edene, kınayana rastlamadım.

Birinin yaptıkları vacip mi?

Geçiniz.

**

Bu Musul’un konsolosluk görevlileri ne oldu?

Neredeler, ne yapıyorlar, serbest kalmaları için IŞİD ile ne tür pazarlıklar yapılıyor?

Valla bunun için şöyle de düşünmek mümkün;

Türkiye’de bunların tutuklu olan adamları var mı?

Var ise, bunlar sessiz-sedasız bırakıldılar mı, bırakılacaklar mı gibi manyakça bir düşünce sardı beni.

Bayramdan önce düşünüyordum, bayramdan sonraya kaldı galiba pazarlıkların sonucu