Dün gazetemizin manşetini böyle atmıştım.

Okuyucudan büyük ilgi gördü, çok tuttu.

Tutmuş olması benim de gururumu okşadı.

Yolsuzluk, usulsüzlük, pervasızlık gibi konular gündeme geldiğinde aklımıza ilk gelen ‘Kayyım’ kelimesi oluyor, vatandaşın tamamında aynı duygu ve düşünce var.

O nedenle, düşündüm, karar verdim.

Asıl patron halk olduğuna göre, tercihini de kayyımların gitmesi yönünde kullandığına göre, işlerine de son verilmiş demektir.

O zaman; ‘Halk, kayyımın işine son verdi’ demek en doğrusudur.

Hala umutlu olanlar var, valili, kaymakamlı değil de, ‘Sivil kayyım’ çabası ve umudu taşıyanlar var.

Yani Bağlar modeli gibi!

Yani kendi hakkı olamayana el uzatmak gibi bir alışkanlık, dolayısıyla da ‘Hırsızlık’ çağrıştıran bir umuda sahip olanlara bir çift sözüm var; Bu umudunuza nokta koyun.

31 Mart seçim sonuçları bir milattır, tarihe ciddi bir not düşmüştür.

Halk Türkiye genelinde demokrasi dersi verdi.

Resmi ya da sivil, hiç fark etmez kayyım fikri çirkindir.

İnsani değil, hukuki değil.

*

AK Parti, hem genelde, hem de özelde Diyarbakır’da kendini gözden geçirmeli, nerede nasıl hata yaptıklarına, kimin hata yaptırdığına bakmalı, 2002’den 2010-12 yıllarına kadar ki yol haritasını gözden geçirmeli, ‘neydim ne oldum’ u analiz etmelidir.

En uzağa gittiğimizde 2004 yılındaki yerel seçimlerde AK Parti adayı Mücahit Can, şimdiye kadarki en yüksek oyu aldı, yüzde 35.29’luk bir bant yakaladı. O günden bugüne geldiğimizde, yüzde 35’lerden 16’lara kadar düşen bir oran var. Bu rakamlar, AK Partinin ilk yıllarında halktaki karşılığının nasıl erozyona uğradığını çok net ortaya koyuyor.

*

Kayyım demişken devam edelim, hala belediyeye ait kurumları başka kurumlara devretmeyle meşguller. Devir işlerine bu kadar sürat verdiklerine göre, yolun sonuna geldiklerinin farkındalar. Artık kayyım atama gibi bir çalışmanın olmayacağı sinyalleri var. Hiç olmazsa bizden sonra gelen yönetimin elinde bir şey kalmasın, yönetme kabiliyetleri olmasın diye düşünüyorlar.

*

Ondan sonrası gelecek olan yönetimin işi.

Çok ciddi, halkın beklentilerine cevap verecek bir yol haritası ile mesaiye başlamaları gerekiyor.

DEM partililerde halkın mesajlarını doğru okumalı, makul, mantıklı bir başlangıç yapmalıdır.