Halk içinse halkı neden dinlemiyorlar?
İktidar edenler iktidara gelinceye kadar halkı dinlerler, dikkate alırlar, hürmet ederler, sözlerini yere düşürmezler. Sonra iktidar gücü geldiğinde, iktidarı elden bırakmama egosunun yükseklere tırmanarak zirve yaptığı zamanlarda bütün doğrular kendi doğrularıdır. Halka rağmen, doğru olmadığı halde kendi doğrularını halka dayatmaya başlarlar.
Bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu durum aynen böyle bir durumdur.
İktidar edenler iktidarlarının devamını inandıkları kendi doğruları ile sürdürme uğruna halka savaşı dayatıyorlar.
AKP iktidarı ile PKK, dayattıkları savaş atmosferi ile güç dengelerini halka sunarak bir sürece damga vurmaya çalışıyorlar. Çözüm ve barış süreci ile halka çatışmasızlık ortamı sunan taraflar, halkın desteğini aldıkları halde bu atmosferin devam sürecine sadık kalmadılar, giderek halkın desteğini kaybetmeye başladılar. İki tarafında ‘Haklılık’ duruşu tartışma konusudur. Savaşanlar içinde bulundukları durum nedeniyle her ne kadar haklı olduklarına inansalar da önemli olan halkın verilen savaşın haklılığına inanmasıdır ki, bugün karşı karşıya olduğumuz durum nedeniyle Türkiye halkları yaşadığımız bu savaş atmosferinin haklılığına inanmıyor.
Halk savaş istemediği halde adını nasıl koyarsak koyalım, düşük yoğunluklu, yüksek yoğunluklu savaş atmosferine girdiğimiz şu günlerde ‘iç savaş’ denemelerinin iktidar etmek isteyen taraflara bir fayda sağlamadığını çok net görmek gerekiyor.
AKP hükümetinin genel iktidar hırsı, PKK’nin ise yerel iktidar hırsının toplumu içine çeken savaş zeminine dönüşmüş olması aynı zamanda sivil demokratik siyasetinde önünü tıkamıştır. Kürt siyasal hareketinin Türkiye halklarıyla gerçekleştirdiği barış mutabakatının zeminine döşenen mayınlar teker teker patlıyor halk çocuklarının yaşamdan koparılmasına neden oluyor.
7 Haziran seçimleri öncesinde AKP iktidarının barış ve çözüm süreci ile ilgili samimi olmadığını, barışı iktidarla yapmak zorunda olmadıklarını, halklarla gerçekleştirilmiş bir barış mutabakatının daha doğru olduğu yönünde açıklamalar yapan KCK-PKK’nin bu anlayışının bugünlerde de topluma yansıması gerektiğini düşünen insan sayısı o kadar çok ki. Bu kesimin daha önce hiç oy vermediği halde 7 Haziran’da özellikle HDP’ye oy vermiş kesim olduğunu net bir dille ifade etmek gerekir. Bunu net ifade etmemin nedeni, ‘Emanet oy yok’ diyenler içindir.
Demem o ki; tarafların gerekçeleri her ne olursa olsun, olması gereken gerçek durum halkın sesine kulak verilmesidir. Halkın karşı duruşuna rağmen savaşta ısrar edenlerin, halk adına verildiği söylenen bir savaşta başarı şansının olmadığını görmek gerekiyor.
O zaman şu soruyu sormanın tam da zamanıdır;
‘Yapılanlar halk içinse halkı neden dinlemiyorlar?’
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.