Uzun zamandır Diyarbakır’ın tarihi ile turizmi nasıl buluşturulur, turizmin gelişimine nasıl ivme kazandırılır gibi bir çabanın varlığı söz konusu. Bu çaba, gelinen noktada tam anlamıyla bir yerlere oturdu mu, oturmadı mı?

Asıl mesele de bu soruda!

Ben bu durumu şimdilik ‘Gel-git’ olarak değerlendiriyorum.

Yani, tam anlamıyla bir istikrar yok.

Olmaz mı?

Elbette ki olur, olacak da.

Diyarbakır Otelciler Derneği, Ticaret ve Sanayi Odası, DESOB, TÜRSAB gibi kurumların ciddi çabaları söz konusu. Ancak, tam anlamıyla bir koordinasyon var mı derseniz, henüz bu anlamda bir profesyonellik söz konusu değil. Çalakalem yürüyen bir süreç var, bunu da tecrübe süreci olarak değerlendiriyorum.

Profesyonel süreç için biraz daha zamana ihtiyaç var.

Başta Büyükşehir olmak üzere, Sur, Ergani, Silvan, Eğil gibi turist çeken ilçe belediyelerinin koordinasyonu son derece önemli. 8 yıllık kayyum döneminde kent bileşenleri ile zayıf bağlar nedeniyle koordinasyonda başarı sağlanamadı. Geçici yöntemlerle turizmde bir gelişme elde edilmiş gibi görünse de Diyarbakır’ın tarihi ve turizmi ile ilgili istikrarlı bir potansiyele henüz varılmış değil.

Ramazan bayramı ile Kurban bayramı arasında bir mukayese yaptığımızda yüzde elli oranında bir düşüşün söz konusu olduğu gözlemlendi. Sıcak etkisi, ekonomik sıkıntılardan kaynaklı nedenler etkili oldu, ancak, bir ilginin varlığı da hissedildi.

Belediyeler, Valilik, kent bileşenleri, turizm şirketlerinin koordinasyonu devreye girmelidir. Diyarbakır’ın turizmi için böyle bir koordinasyon şart.

Bu koşullarda olur mu?

Kayyum tartışmalarının olduğu bu ortamda olmayacağı kesin. Ancak, bu tartışmaların artık ortadan kalkması, kentin normal akışa doğru yol alması gerekiyor. Bunlar teknik ve strateji anlamında aşılması gereken meseleler. Bu koordinasyon sağlansa bile, asıl sıkıntı sur içi bölgesi ile ilgili tedbirlerin eksikliği.

Tarihin ve turizmin ana kaynağı konumundaki Sur içi için, temizlik başta olmak üzere, seyyar tezgâhlar, kaldırım işgallerine son verilmesi turizm planlaması açısından son derece önemli. Bunun yanı sıra özellikle çakılı vaziyette bulunan esnafların kaldırımları aşan, caddeye kadar uzanan tezgâh sevdasına son vermesinin de zamanı çoktan geçti. Özellikle tatil ve bayram günlerinde adım atmak mümkün olmuyor. Sürekli temizlik yapılmasına rağmen, biriken çöpler turizm bölgesine yakışmıyor.

Bayram da bitti, Sur içinin ciddi bir revizyona ihtiyacının olduğunu, ilgili ve yetkililere bir kez daha hatırlatalım.