Milliyetçi muhafazakâr sağ kesim gardını aldı, meclis başkanlığı seçimi ile bloğunu belirledi. MHP’nin HDP’yi hedef alan, ancak gerçekte yanıltıcı politik duruşunun asıl hedefinin CHP olduğunu gözden kaçırmamak gerekiyor.

Bundan sonraki süreçte parlamentodaki dengelerin nasıl ve ne şekilde olacağını MHP’nin tarzı nedeniyle kestirmek güç olsa dahi gerçek olan şu; ‘Sağ’, ‘Milliyetçi cephe’ ittifakının temelleri atılmıştır.

Bundan sonraki süreçte CHP ve HDP’nin politik duruşunun nasıl olacağına bakmak gerekir. CHP ve HDP’nin performanslarının tamamını parlamento çatısı altında hapsetmemeleri gerekiyor.

CHP’nin sol-sosyal demokrat tarzının toplumla buluşturulması ve bunun üzerinden geniş kitleleri ikna edecek argümanları geliştirmesi kendini dayatıyor. CHP kadrolarının şu an erken bir seçim kararı söz konusu olmamasına rağmen, yarın olacakmış gibi bütün Türkiye’ye dağılarak ve yayılarak, ülkeyi ayrıştıracak politikalar geliştirmesi mümkün olan ‘Sağ ittifakı’ boşa çıkaracak çalışmalar başlatması zorunlu hale gelmiştir.

**

HDP’nin de yüzde 13’le yakaladığı başarıyı daha ileriye götürme şansının olduğunu gördük. Sivil siyaset alanında yürütülen çalışmaların başarı şansı yakaladığını 7 Haziran seçimleri ile çok net gördük. HDP kadroları da erken seçim ihtimalini göz önünde bulundurarak, iç çatışma, savaş politikalarını boşa çıkaracak barışçıl politikaların teminatı olacakları yönünde toplumu ikna edici bir gayretin içine girmesi bütün halkların yararına olacaktır.

HDP’nin yürüttüğü sivil siyasetin başarısının önündeki en önemli handikaplarından biri silahlı mücadelenin temsilcisi konumundaki PKK’nin oynayacağı rol ile ilgilidir. PKK’nin açıklamalarıyla zaman zaman müdahil olduğu sivil siyaset alanından uzak durması HDP’nin toplum nezdinde elinin daha da güçleneceği anlamına gelecektir. Ortadoğu’daki gelişmeler elbette ki PKK’nin bu anlamda durumunu zorlaştırmaktadır. En diri silahlı güç olarak Ortadoğu’daki mevcut durum karşısında rolünü ortaya koymak durumundadır. Ancak, 80 milletvekili ile sivil siyaset alanında geniş bir yelpazeye hitap eden HDP’nin konumunun daha da güçlenmesi için yürütülecek politikaların sorumluluğuna verilecek en büyük katkı, bu alanla ilgili yapılacak açıklamaların HDP’yi zor durumda bırakmaması ile ilgilidir.

Her an seçim olacakmış gibi bir çalışma performansı hem CHP’nin hem de HDP’nin başarı şansının çıtasını yükseltecektir diye düşünüyorum. CHP yüzde 30’u, HDP ise yüzde 15’i hedeflediğinde ve yakaladığında sol, sosyal-demokrat bir gücün ortaya çıkmasını, doğru politikaların toplum nezdinde kabul görmesini sağlayacaktır.