NACİ SAPAN

NACİ SAPAN

Anayasal güvence ve Kürtler

Anayasal güvence ve Kürtler

Kürtlerin haklarından kaynaklı sorunların varlığı yeni bir gündem değil. Bu sorun sadece bir devletin, bir hükümetin sorunu da değil, Ortadoğu’nun, Kürt halkının kendilerine ait olan ancak yönetimlerinde etkin olmadıkları topraklardaki yöneten devletlerin sorunudur.

 

Sorun, Kürtlere ait bir sorun olmakla birlikte Türkiye, Irak, İran ve Suriye’nin de ortak sorunudur. Sadece yüzyıllık bir süreci değerlendirdiğimizde; dönemlerin koşulları gereği haklılığı söz konusu olsa bile silahlı mücadele yöntemiyle yüzde yüz sonuç alınamadığı gerçeğini gelinen nokta itibariyle çok net görebiliyoruz. Bugünkü koşullar gereği tasvip etmemekle birlikte, mücadele tarihleri itibariyle Kürtlerin silahları sürekli gündemde tutmasının varılan aşamaya katkı sunduğunu da kabul etmek gerekiyor. Bunu ayrı bir tartışma konusu olarak bir tarafa bırakırsak, üzerinde konuşup, tartışmamız gereken asıl mesele hukuksal süreç ve Anayasal güvence meselesidir.

 

İran ve Suriye’de önümüzdeki süreçte nasıl ve ne şekilde olur bilemiyoruz ancak, Türkiye’de Kürtlerle ilgili henüz net olmasa da Anayasal güvence meselesi ciddi bir tartışma konusudur, kaçınılmaz gündemdir. Sorunların çözümü anayasal güvence altında olduğunda çözümsüzlükle ilgili çabaların başarı şansı da ortadan kalkıyor.  Bunun için, Kürtleri anayasal güvence altına alan Federal Irak Cumhuriyeti Anayasası ciddi ve yakın bir örnektir.

 

Sadece Kürtleri değil, Irak’ta yaşayan tüm halkları da güvence altına alan ortak Anayasa, bugün oradaki bütün olumsuzluklara rağmen hala bir güvencedir. /IŞİD’in terörist hamlesini Anayasal hak ve güvencenin dışında tutuyoruz/

 

 Kürtler, Araplar, Türkmenler, Ezidiler, Süryaniler sıkıntıların aşılması için ortaklaşarak hazırladıkları Federal Irak Anayasasının sağladığı güvencenin limanında ortaklaşarak sorunlarının çözümü için çaba sarf ediyorlar. Çünkü ortada herkesin uyması gereken, altına imza atılmış, toplumsal mutabakatla kabul edilmiş bir anayasa var ve uymayan devre dışı kalacak. Özellikle Kürtler, kendilerini güvence altına alan bu anayasayı başından beri önemsediler, IŞİD’den kaynaklı fiili duruma rağmen ‘bağımsızlık’ rüyasını fırsata çevirmediler. Anayasal statüler aynı zamanda uluslararası ilişkiler hukukunu da içerdiği için Kürtler bu hukuka da saygı gösterdiklerini dünya kamuoyuna ispatladılar.

 

Uzun sözün özeti; Türkiye ve Kürtler

Türkiye’nin demokratikleştirilmesi ve bu çerçeve içinde ele alınması gereken Kürtlerle ilgili sorunların çözümü için anayasal güvence yönteminin dışında, mağazadaki taksitli alışveriş yöntemiyle eşdeğer bir yol izlenerek hazırlanan kanun maddeleriyle sorunlar tamamen çözülür mü?

 

Anayasal güvence olmadığı sürece hiçbir sorunun çözümü mümkün değil.

Silahsız bir dönem olmasına rağmen sıkıntıların halen devam ediyor olması, Anayasal güvencenin sağlanması ile ilgili samimiyetin olmadığı gerçeğini bize net bir şekilde gösteriyor.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
NACİ SAPAN Arşivi
SON YAZILAR