Diyarbakır’daki sivil kuruluşların sayısının bereketi kendinden menkul, menkul olmasına da kentin sorunlarıyla ilgili bir türlü seslerini duymuyoruz.

Nedendir bilinmez, ancak en azından ufak tefek meselelerde iki kelimelerinin endamını da görsek fena olmaz hani. Bazı konularda belki anlayabiliriz, anlayış gösterebiliriz sessiz kalışlarına da, baz istasyonuymuş, karpuz-marpuz meselesiymiş gibi, belki de kendileri için sudan ucuz sayılan meseleler konusunda hiç olmazsa üç-beş laf etseler de kentte sivil kuruluş olduğu hissine kapılsak.

Körler-sağırlar birbirini ağırlar misali mevcut yol yürüyüşünden herkes memnun. Kimse kimseye dokunmuyor. Kimse bir başkasına da dokunmuyor. Dokunmuyor derken, ilişmiyor, uyarmıyor anlamında.

Yanlışa yanlış dememek kadar kötü bir şey olur mu?

Hem de kente karşı yapılmış bir yanlış var ise, buna da görmezlik kılıfı ile bakılıyor, 3 maymunlu heykele odaklanılıyorsa, açık söyleyeyim bu kenti daha çok üterler.

Siviller yok diyoruz da, haksızlık yapmayayım diyorum, arkadaş ortada Milletvekili de yok.

Hadi HDP’nin durumunu biliyoruz.

Arkadaş, AK Partinin vekilleri de yok ortada.

Arada bir görünüyor, kendi mecralarında yol yürüyorlar, sonra kayboluyorlar.

Galiba biraz utangaçlar!

Ya da yüzlerimi yok bakacak kadar nedir?

Bilemiyoruz ki!

Şimdiye kadar onlar da sivilciler gibi kentin sorunlarına dair tek kelime etmediler. Bürokraside, hastanede, Sağlıkta, MEB’de, Belediyelerde olan bitenlerle ilgili ‘Ne oluyor’ diye tek kelime hesap sorduklarına tanıklık edemedik.

Her şey onların istediği gibi yürüyor!

*

Kimse kusura bakmasın, kimsenin kimseye hakaret etmesini istemiyoruz ki, kentin sorunlarına karşı bulundukları alanın gerektirdiği kadar sorumluluklarını yerine getirmelerini istiyoruz, o kadar. ‘Ben yaptım oldu’ anlayışının hâkimiyetini kırmalarını istiyoruz.

Baz istasyonları için vatandaş kendini parçalıyor, kavgayı, gürültüyü göze alıyor, bir süre sonra yalnızlaşıyor, takati kalmıyor, vazgeçiyor, egemenler üstün geliyor, durum onların lehine gelişiyor.

Sadece bu konu olsa, kentin her tarafı sıkıntı,

Belediyeleri ise tutana aşk olsun.

Bostan büyük, bekçi falan da yok.

Bakalım nereye kadar?

Kısaca kent başıboş!

3 maymunlu heykeller kenti gibiyiz!