Recep Tayyip Erdoğan fiili olarak ‘başkanlık’  görevini yürütmeye başladı. Resmi olup olmaması onun ve destekçileri açısından çok fazla bir önemi yok. Zaten Cumhurbaşkanı olarak Çankaya’da da oturmaya hiç niyeti yok. Yeni ‘saray’ tamamlanıncaya kadar ‘Mobil’ vaziyette durumu idare edeceğe benziyor.

81 il’e gezi programı devrede. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden dolayı ‘teşekkür gezisi’ adı altında 2015 Haziran seçimlerine yönelik propaganda çalışmalarını da içeren bu gezi trafiği ile hükümetinde işini kolaylaştırıyor.

‘Değişen bir şey yok, ben buradayım’ diyor Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Zaten Başbakan Ahmet Davutoğlu da mümkün olduğu kadar pek ortalarda görünmüyor. Cumhurbaşkanı tarafından seçimlere kadar ‘izinli’ olsa gerek. Erdoğan’ın Başbakan Davutoğlu’na ‘Seçimlere kadar dinlen, ben hallederim. Zaten sonrasında da ben olacağım’ demiş olma ihtimali çok yüksek.

Büyüklerimizden biliriz; sürekli hata yapan, bir türlü uslanmayan gençleri dizginlemek için verdikleri çabaların sonuçlarını alamayınca;

‘Oğul yolun yol değil, ne diyelim. Allah sonunu hayır eylesin’ deyip köşeye çekilirlerdi.

Biz ne diyelim?

İktidarın ve cumhurbaşkanının durumu da böyle bir şey.

Biz ne diyelim?

Durmayın, yola devam edin.

Bakalım yolun sonu nereye varacak!

Hadi hayırlısı!

Vallahi yolunuz yol değil

Ne diyelim başka

Allah sonunuzu hayır eylesin!

**

Cumhurbaşkanlığı katından aşağıya durmadan taş atıyor, benzin döküyor Sayın Erdoğan.

Hem de yangının ortasına.

Aşağıdaki kavganın hakemi olması gerekirken tarafı oluyor.

O nedenle bu yangın kolay sönecek gibi görünmüyor.

Seçimlere kadar devam eder mi yangın?

Eder, çünkü yangını söndürmesi gerekenlerin ‘çaba’sı samimi değil.

**

Ziya Gökalp müzesini yakmışlar!

Sokak arasında bir yer.

40 yıl düşünsek o günlerdeki ‘savaş’ ortamında aklımıza gelmeyecek bir yer. Birilerinin aklına geliyorsa, kundaklamaya sıradan bir olay gibi bakmamak gerekiyor. O nedenle olanları daha iyi analiz etmek lazım. Yakıp, yıkıp, kundaklayanların bir kez dahi gidip ziyaret ettiklerini sanmıyorum ki, Ziya Gökalp Müzesinin orada olduğunu bilsinler.

Kürtlerin tarih hafızasını silmek için bölgede yapılan hidroelektrik santralleri, barajlar ne ise, Diyarbakır kentinin tarih hafızasını silmek üzere Ziya Gökalp Müzesinin yakılması, kundaklanması, yağmalanması da aynı zihniyete hizmet ediyor.

Hadi hayırlısı, Allah sonunuzu hayır etsin!

Yolunuz yol değil..Ama..