Dünyada yüzlerce milliyet, dil, din, mezhep olabilir.

Ama sadece iki çeşit insan var;

Vicdanı olan ve vicdanı olmayan

(Farid Farjad)

Vicdanı olanlar, bir an bile tereddüt etmedi, yardım elini uzattı, vicdanı olmayanlar, Google’de, sosyal medyada Elazığ’ın Kürt olup olmadığını sorguladı, ahlaksızca!

‘Olsa ne olur olmasa ne olur’ deyip, daha fazla durumu germeden o vicdansızlara anlamsız yaşam havuzlarında ‘mutlu’ yaşamları için el sallıyorum!

Yaşımız gereği en az 5-6 depremin tanığıyız. Din, dil, ırk, mezhep, milliyet ayırımı yapılmadan bütün Türkiye’nin nasıl buluştuğuna, yaraları sardığını gözlerimizle gördük. Her seferinde de bugün olduğu gibi kafası küçük, beyni zayıf yaratıkların söylemlerine de tanıklık ettik, ancak onların vicdanı olanlar karşısındaki zayıflıklarının da tanıklarıyız.

Asıl olan, insan yaşamına, onurlu yaşama olan saygıdır, eğilmeden, bükülmeden, eğmeden, bükmeden onurlu yaşamın devamında ortaklaşmaktır. Elazığ iyi insanları ortaklaştırdı, umutsuzluğa düştüğümüzü sandığımız bir anda gelecek için umut oldu. Şimdilik bu beyinsizleri kendileri gibi olanlarla baş başa bırakalım, kötülük düşünsünler, SMS’çi Kızılay Başkanı onlara yardım malzemesi göndersin.

**

Belediyelerin sınavı;

İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, İzmir, Antalya, Aydın Büyükşehir Belediyelerinin, deprem haberini alır almaz gösterdikleri refleksi ilerleyen saatlerde, günlerde paniksiz, sistemli, kararlı adımlarla doğru yönlendirmeleri onlar açısından son derece başarılı bir sınav oldu. Aynı şekilde CHP yönetim kadrolarının Genel merkez koordinasyonuyla deprem alanına intikali, sorun tespiti ve belediyelerle birlikte müdahil olmalarını anlamlı değerlendiriyorum. Tabii ki vicdanlarımızın sesini dinlersek bizim cenahtan deprem alanında artistlik yapma peşinde olanların varlığını söylemeden de geçemeyeceğim.

Sosyal medyada belediye yardımlarını kendileri yönlendiriyor ve gönderiyormuş gibi yapanlar gözümüzden kaçmadı. Sosyal demokrat belediyecilik anlayışının yardım, destek, yara sarmak, birlikte aynı acıyı paylaşmak olduğu gerçeğinden hareketle belediyelerin normal görevlerini yaptığını, olması gerekenin bu olduğunu buradan aktarırken, bir lütufmuş gibi göstermeye çalışanların buna gölge düşürdüğünü buradan hatırlatmak isterim.

Kraldan çok kralcılık yapanları belediye başkanları tarafından uzak tutulması gerektiğini de ısrarla bağırıyorum.

Başkanlara; Sizin yaptıklarınızı sizlerle birlikte yapıyormuş gibi yansıtmaya çalışan, kendilerine bu süsü, pozu verenleri görün, uzak tutun. İleride büyük zararları olacak ‘her dönemin adamlarını’ kast ediyorum, rol çalanları..!