Tasavvuf incileri 2
İnsan ki evren içinde evren içinde evren...
Kainat ki evren içinde evren içinde evren...
İnsan küçük alem, kainat büyük alem, insan ve kainat nasıl da özel...
Geldik gidiyoruz, mesele şu, zulamızda neler var?
İyiliğimiz kadar insanız, doğruluğumuz kadar güzel, vicdanımız kadar onurlu...
Atom bir alem, hücre bir alem, doku bir alem, organ bir alem, orman alem, nehir alem, surlar alem, Diyarbekir bir alem, ülke alem, kıta alem, alem içinde alem...
Halklardan insanlık, halklardan hayvanat, halklardan nebatat, halklardan haşerat... Ve her halk her tür her cins her renk de ayrı bir alem...
Alemlerin Rabbine gönülden hamd olsun, çokluk ki O'nun tekliğine ne özel delil...
Varlık ve yokluk, karanlık ve aydınlık, sıcak ve soğuk, tatlı ve acı...
Her şey çeşit çeşit, zıt zıt, şekil şekil... Ama kaynak bir...
Şunca alem içinde sadece insan türünde cani var, insan türünden seri katil çıkabiliyor, insan türünden Hitler gibi vahşi öncüler ve gaddar kitleleri çıkabiliyor, vay ki ne vay, insanın vereceği hesaba... Veyl...
İçimizde saklı onca kötülük potansiyeline rağmen iyi kalabilmek, doğru olabilmek... Salih insan işte bu yüzden belki melekten üstün olacak...
İyilere, doğrulara, dürüstlere bin selam...
Kötülere, hayınlara, zalimlere bin lanet...
Şu adaletsiz dünyadan sevk, sonsuz adil bir mahşere. Ne mutlu ezmeyenlere, çiğmemeyenlere, yaraları nazikçe saranlara, barış ve kardeşlik için sahiden ömrünü ortaya koyanlara, kandan ve kinden beslenmeyenlere ne mutlu.
Haklının haksızdan hakkını kökünden söküp alacağı günler ne çetin... Eyvallah...
Gün gelir menzile varılır, gün gelir elbette ölüm de ölür, iyilere ne mutlu, garibanlara ne mutlu, mazlumlara ne mutlu, zalimlere ne acı.
O halde yelkenler fora... Üzülme ey mazlum can, hüzünlenme, Allah bizimle...
İyilere, mazlumlara, doğrulara vekil olarak O yeter.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.