Soma’dan ötesi..TOMA
Alışkanlık oldu gibi bende ‘yarasa’ misali gecenin karanlığından yararlanarak yazıya malzeme elde etmenin, yazının omurgasını dik tutmanın istem ve arzusu.
Gecenin karanlığından geriye dönüyorum.
Olan bitene bakıyorum.
Neler olmuş?
Nasıl şaklabanlıklar yapılmış bu ülkede izlemeye ve incelemeye çalışıyorum. Sosyal medyayı ve internetteki haber sitelerini izliyorum;
Çocukların gözaltına alınma biçimleri var görüntülerde.
Ürküyorum, yüreğim daralıyor çaresiz çocukların yüz ifadesi karşısında.
Çocukların yüz mimiklerinde tarifi imkânsız korku var.
Daha da önemlisi, başıma neler gelecek ifadesi var görüntülerde.
Avukatlar ve beraberindekilerin arkadan plastik kelepçeli derdest edilme şekilleri var gecenin karanlığında görmek istemediğimiz görüntülerde.
Bir kez daha ürküyorum, garantisiz gelecek adına!
Görevini yapmaya çalışan gazetecilerin darp sonucu çaresiz bir şekilde yere yatırılmışlıklarına isyan etmekten başka da yapacak bir şeyimizin olmamasına hayıflanıyorum.
Ellerinde 99’luk tespihleriyle sarıklı, sakallı, cüppeli, kendinden menkul tipler yürüyor Toma ile ‘güvence’ altına alınmış Soma sokaklarında iktidara ait güven duygusu ile. Soma’ya giriş yasağı uygulanıyormuş ‘zararlı tipler’ girmesin, görmesin, anlatmasın diye. Diyarbakır’dan, İstanbul’dan, Ankara’dan antrenmanlı, ‘iş bilir’ TOMA’lar su sıkıyor SOMA faciasını protesto etmek isteyenlere.
Sonuç; Soma’dan ötesi var mı?
Soma’dan öteye yapılabilecekler başka ne olabilir ki?
TOMA’dan başka.
Yazımın buraya kadarki bölümünü gece yazmıştım.
Gün içinde gazete bürosunda ayrılmış sütunlara yerleşecek şekilde uzatmaya çalışırken, çalışma arkadaşım Remzi Budancir Kuzey Kore’den ilginç bir fotoğraf gösteriyor. Bir adam, karşısındaki kalabalık karşısında eğilmiş vaziyette özür diliyor.
Merak ediyorum fotoğrafın içeriğini.
Kuzey Kore’nin başkenti Pyongyang’da 23 katlı bir binanın geçtiğimiz günlerde çökmesinin ardından facia alanına giden bir bakanlık yetkilisi, halkın önünde eğilerek özür diliyor.
Bizdeki karşılığını konuşuyoruz Remzi Budancir ile.
‘Türkiye’de tekme, Kuzey Kore’de özür’ diyor.
Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel’in, Soma faciasını protesto eden bir genci yerde tekmelediği fotoğraf karesi geliyor aklıma.
Aradaki farkı benim anlatmama gerek var mı?
Zaten Kuzey Kore’deki özür, Türkiye’deki tekme fotoğraflarını karşılıklı kullandık gazetemizde.
Yorumu da size bıraktık.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.