Simit önemli!

Zam, zulüm rüzgârlarının esmeğe başladığı ilk zamanlarda ‘Gerekirse simit yiyeceğiz, bu günleri atlatacağız’ demişti Hülya Avşar. Karşı çıkanlar oldu, zamanla haklı olduğuna kanaat getirenler oldu, ancak, geldiğimiz bu aşamada, ikisinden de eser kalmadı.

Haklı mı haksız mı tartışmasının da bir anlam ve önemi de yok zaten.

O kemer sıkmaya işaret etmişti, simit ucuzdu, alım gücüne de uygundu. Pahalı yemekler yemeyip simitle bir süre idare ettiğimizde düzlüğe çıkacağımıza olan inancı ve iyi niyetiyle söylediği bu sözlerinin hayal gibi bir şey olduğuna tanıklık ediyoruz.

2,5 TL’lik simit 10 TL oldu.

Sabah, öğlen, akşam 3 simit 30 TL.

5’er TL’den 3 çay ise, 15 TL.

Oldu mu toplamı sana 45 TL.

30 çarpı 45, eşittir; bin 350 TL.

Bu sadece bir kişi için geçerli olan bir rakam, ailedeki sayıya göre de herkes kendi hesabını yapsın.

Zam zulüm rüzgârları da esmeye devam ediyor.

Nasıl atlatacağız?

Sayın Avşar’da böyle düşünmemişti.

Dolar 31, benzin için de 46 TL öngörüsü dün gündemdeydi.

Çok akıl alır gibi gelmese de bu konularda yapılmış bütün öngörülerin gerçekleşme zamanlarına tanıklığımız olduğu için artık çok fazla şaşırmıyoruz. Çünkü doların 4-5-6-7-8 TL’lik hallerini de biliyoruz.

Zam zulüm derken, hayatımızdan da vazgeçecek değiliz. Daha doğrusu yaşamla olan bağlarımızı koparmaya hiç niyetimiz yok, mücadeleye devam. Hırsızlıkla, arsızlıkla, rantçılarla, devleti ve milleti soyanlarla, gençleri uyuşturucu batağına düşüren ve yok edenlerle…

Uyuşturucu önemli, bugünde gündemimiz uyuşturucu ve illete karşı mücadele. Diyarbakır kurumları meseleyi önümüzdeki günlerde ciddi anlamda gündeme getirecek. Aileler, çok tedirgin, eğitim yılı başlayacak. Bu arada yapılan istatistiklere göre de uyuşturucu kullanım yaşı da 13-14’lere kadar düşmüş.

Aileler tedirgin olmasın da ne yapsın?

Sadece aileler değil, toplum olarak hep birlikte tedirgin olmalıyız.

Ama simit önemli, ekonomik geleceğimiz için alacağımız tedbirler açısından son derece önemli.