Ankara’da siyasi kulisler giderek canlı hal almaya başladı.

İsimlerin dolaşımda olduğu,  genel merkezler ve parlamento kapısının aşındırıldığı bir dönem başladı.

Her şeye rağmen rağbet AK Parti’ye.

İktidarın sağladığı güçle birlikte olmak mı?

Son altın vuruş mu?

Başarılı bir iktidarla birlikte olmak mı?

Bu ve buna benzer nedenleri çoğaltmak ve tartışmak mümkün.

Ancak, ortada duran tek bir soru var ki, o da HDP’nin durumu.

Parti kimliğiyle seçim barajının aşılıp aşılmayacağı yönündeki tartışmalar Haziran-2015 seçimlerinin odak noktası oldu, olmaya da devam edecek.

Aşamaz diyenler yine de aşma ihtimaline açık kapı bırakıyor.

Aşar diyenler de aynı şekilde aşamama ihtimaline açık kapı bırakıyor.

Derin bir anlaşmaya dikkat çekenler de var elbette.

Siyaset böyle bir şey, net tahmin ve analizlere rağmen, her zaman açık bir kapının bırakılması gerekiyor ki, yanılma payının içinden bir haklılık payı çıkarılabilsin.

Diyarbakır ve bölge açısından durumu değerlendiriyoruz;

Yeni ve sürpriz bir analiz yapmak mümkün değil.

İki yol var

Ya HDP ya da AK Parti

Aşılması durumunda HDP

Aşılamaması durumunda AK Parti

CHP’nin aradan sıyrılma ihtimalini ise ihtimal dışı bırakmamak gerekiyor.

Bu seçimde parti politikalarının benimsenmesinin ötesinde aday profilinin de önemli olacağını gözlüyoruz.

HDP’nin barajı aşıp aşamayacağı kulislerin birinci gündem maddesi olduğu gerçeğinin yanı sıra, aday profilinin nasıl olacağı da en çok konuşulan konular arasında. Mevcut milletvekili profilinden/Tamamı ile ilgili değil/hem seçmenin hem de genel manada yurttaşın memnun olmadığını gözlemlemek mümkün.

Halkın yakından tanımadığı/bilmediği adayları belirleme konusunda son derece maharetli olan partiler bakalım Haziran seçimleri için de bu maharetlerini yeniden sergileyecekler mi?

Bütün bunlara rağmen sonuç değişir mi?

Değişmez.

Yüzde 10 barajı gibi bir sistemle seçimlere gidildiği sürece, seçmenin sunulan alternatifin dışında bir alternatifi olmuyor. Böyle olunca da sunulan aday profili konusunda tercih şansını kullanma ihtimali de kalmıyor.

Maalesef durum bu

Sağ partilerde sol partilerde istemeseler de sisteme uymaya devam ediyor.