Partiler ve sürprizleri!

Parti Genel Merkezleri 4 yılda bir periyodik sürprizler yapmayı seviyor. Geleneksel aday belirleme günleri olarak tanımladığım bu dönemlerin doğal olarak sürprizleri de çok oluyor.

Bizim gazete de dünkü sayısında ‘AK Parti sürpriz yaptı’ diye başlık atmıştı.

Haber başlığına bakınca birkaç başlık daha geçti kafamdan

Mesela;

‘AK Parti 4 yıl sonra yine sürpriz yaptı’

‘Aday-Toto yattı’

‘Aday adayları son ayakta yattı’

‘Dış güçlerin müdahalesi’

Gibi başlıklar da atmak mümkün olabilirdi.

Ancak, birinden birini tercih etmek gerekiyor elbette

Mehdi Tanaman da birini tercih etmiş.

Ben buradan diğerlerini tamamlamış olayım dedim.

Birinci başlık hariç, diğerleri CHP ve HDP içinde geçerlidir.

Neden derseniz?

Beklentilerin dışında aday belirlendiğinden dolayı

Partiler gücün kendilerinden menkul olduğunu, adaylarla kaim olmadığını kanıtlamak adına böyle bir yöntemi uygun görüyor. Aday adayları beklemedikleri bir ilden, kendilerine ait olmayan, aidiyetlerinin olmadığı bir ilden aday gösterildiklerinde parti teşkilatlarına teslim olmak gibi bir zorunluluk içine giriyor.

Öyle olunca da kazanılan/gelen her oy, o misyona ya da partiye ait oluyor gibi bir durum çıkıyor ortaya. Her ne kadar ilk etapta kente aidiyetleri olmadığı için ‘iç veya dış ithal’ olarak suçlansalar da bir süre sonra seçmen ya da parti kadroları/teşkilatları o adaylarla işin doğası gereği çalışmak durumunda kalıyor.

Listeler açıklandığı andan itibaren ‘ithal aday’ itirazları olur.

Bu tartışmaların süresi bir hafta bilemediniz 15 gün sürer

Sonra alışkanlıklar başlar

Herkes benimsediği bir adayın yanında yer almaya başlar

‘Valla iyi adam ya da kadınmış, biz böyle bilmiyorduk’ sözleri dolaşır.

Süreçte başlar.

Bir sonraki seçime kadar durum ‘Mevla’ya’ havale edilir

‘Saldım çayıra mevlam kayıra’ dan hareketle oy oranları ve çıkarılacak Milletvekili sayısı hesaplanır.

Sonuç;

Siyaset böyledir

Partiler hep son ayakta yatırır

Banko yoktur