Ortak görüş; İktidar gidici
Dün sabah uzun bir tur yaptım şehirde, kentin farklı kesimlerine, farklı meslek gruplarına mensup kişilerle sohbetler gerçekleştirdim. Her kesimden serzeniş var. Serzenişlerin bazılarının dozu yüksek, bazılarının düşük, konular ise ortak.
İşsizlik, parasızlık, yolsuzluk, hırsızlık, pahalılık ve de özellikle arka arkaya yapılan zamlar. Yiyecek, içecek, giyecek gibi zorunlu olmasına rağmen kısıtlama imkanı olanlara karşı direnmek bir şekilde mümkün, ancak, bu elektrik, doğalgaz, su gibi kısıtlanması çok mümkün olmayan, bedelinin yatırılması ertelenmeyen zorunlu ihtiyaçlar konusunda vatandaşta çok büyük serzeniş var, dozu da çok yüksek. Nedeni de zammın taze olması, geceden sabaha devreye girmiş olmasıydı.
Sonra biri dedi ki, ‘bu Sedat Peker’de sustu, ne oldu acaba?’
‘Zam ile Sedat Peker’in ne alakası var’ demek istesem de, konuların, gelişmelerin biri birine bağlı olduğu gerçeği üzerinden sohbetler devam ediyor. Diyarbakır burası. Gelişmeleri, dönen dolapları, derin olanı, aleni olanı, tereyağından kıl çeker gibi birbirinden ayırma, her bir parçayı ayrı, ayrı masaya yatırma yeteneğine sahip bir kentin insanlarıyla sohbet ediyoruz. Öyle kolay değil, sıradan konuş, geç, geçiştir, olmaz.
Sedat Peker’in kim, kimler tarafından, hangi amaç doğrultusunda, zımni bir anlaşma ile susturulma moduna sokulduğunu yorumluyor kentimin insanları. Yapılan zamlarda epey canlarını sıkmış, ancak ‘olanla ölene çare yok’ mantığı üzerinden hareket eden hemşerilerim, çok da takmıyor, çünkü ‘Nerede inceyse oradan kopsun’ meselesini en iyi bilenlerdeniz.
‘Zam bir tarafa, söyle bakalım erken seçim var mı, bu haramiler ne zaman gidiyor’ sorusu daha ehven geliyor vatandaşıma. Bu kısım, tekmili birden iktidar hikâyesinin ne zaman sona ereceğine yönelik can alıcı soruyu barındırıyor içinde.
Para, pul, zam, faiz, tefe, kara para gibi, kayyum, ithal bürokrat, hırsızlık, yalan-talan gibi kentin gündemini ciddi, ciddi meşgul eden meseleleri konuşmanın yanı sıra, bütün bunlara zemin yaratan, onları üreten siyasal iktidarın bir an önce yollanması meselesinden uzak durmuyor yurttaş. İç içe tartışıyor meseleleri Diyarbakırlı.
Bakın işte; bende onlara kapılıp aynı şeyi yaptım. Zamla, sohbetle başladım, geldiğimiz noktaya bakın. Eh işte, aynı bağın üzümü misali, birbirimize bakıp karardığımız gibi, aydınlanıp, aydınlatabiliyoruz da.
Ortak görüş; İktidar gidici.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.