Nostaljik mutluluklar!
Sosyal medyada, özellikle de facefook’ta paylaşılan eski günlere ait fotoğraflar son derece anlamlı ve bizi gerilere götürüyor. İyi de oluyor. Sevdiklerimize, birlikteliklerimize, yaşanmışlıklara dönüyoruz. Paylaşılan fotoğraflardaki dostların bir kısmı aramızdan ayrılanlar olduğu için hüzünlerimizde o anlarda dışa vuruyor. Yaşayan ancak uzun zamandır görmediğimiz dostlara bu anlamda uzun ömürler diliyoruz.
Paylaşılan bu tür fotoğraflardan dolayı duyguların karşılıklı anlık mutluluklarla örtüştüğü de muhakkak. Yani nostaljik mutluluklar ağı oluşuyor yaşamımızda. ‘Ve yaşam devam ediyor’ diyoruz geçmişte kalan özlemlerimizle gelecekteki özlemlerimizi buluşturarak.
Bu tür zamanlarda, teknolojinin geldiği nokta itibariyle sosyal medyanın ortak hamuruyla hep birlikte harmanlanıyoruz diye düşünüyorum. Nasıl haber alırız, nerededir, ne yapıyor diye düşündüğümüz sayısız arkadaşımızı, dostlarımızı sosyal medyanın ‘çöpçatanlığı’ sayesinde bulmanın ötesinde, onun buluşmalarımıza da yarenlik ettiğini artık kabul etmek durumundayız.
Ben, Avrupa’da, Ortadoğu’da ve Türkiye’nin değişik illerinde yaşayan, uzun zaman haber alamadığım, hatta hepimizde olduğu gibi bazen hiç hatırlamadığım eskiye dayalı dostluklarımızın, arkadaşlıklarımızın olduğu birçok kimseyle sosyal medya sayesinde buluşup, karşılaştım. Çevremdeki çok kişinin de bu sayede buluşmalarının olduğunu biliyorum.
Yeni nesil için bu durum belki de bu kadar önemli olmayabilir. Çünkü onlar teknolojik gelişmelerin tam da ortasına düşerek yaşama başladılar. Ancak, 68 yâda 78 kuşağı için durum böyle olmadığı içindir ki sosyal medyanın ağırlıklı önemi söz konusu.
12 Eylül darbesi gibi parçalayan, bölen, birbirinden koparan, savuran bir yönetim biçiminin devreye girmesinden itibaren birbirini kaybedenlerin buluşmasına olanak sağladığı, vize geçişli sınırları ortadan kaldırdığı için sosyal medya’nın gelişimini önemsiyorum.
Sadece birbirlerini tanıyanları değil, hiç tanımayanları da birbirlerine yaklaştırdığı ve yeni dostlukların oluşumuna olanak sağladığı için bir kez daha önemsiyorum. Sağlıksız bir takım tiplerle muhatap olmamıza zemin hazırlayan bir ağ olması ayrıca tartışma götürür, ancak ‘bu kadar kusur kadı kızında da olur’ deyip, çok fazla da kusuruna bakmıyorum sosyal medyanın. Çünkü Nostaljik mutluluklara neden olduğu gibi, güncel mutlulukların da aracı kurumu olması bu tür kusurlarının üstünü örtüyor.
Ne dersiniz?
Yağışlı, kapalı ve ruh sıkan bir havada, böyle bir Diyarbakır sabahında serbest, siyasetten, özerklik, demokratik özerklik, denetimli özerklik, bağımsızlık tartışmalarından bağımsız bir yazı olsun istedim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.