Suruç katliamı; halkların kardeşliğine, birliğine, geleceğine yapılmış saldırının özetidir.

Karanlıktır!

Özeldir!

İyi organize edilmiştir!

Hesapsız değildir.

7 Haziran seçimlerinin sonuçları bugüne kadar hiç olmadığı kadar Türkiye Halklarının Birliğine, beraberliğine, ortak dayanışmasına hitap etti. Sol-Sosyalist, Devrimci güçler ve gençlik, nerede, hangi coğrafyada olursa olsun Halkların kardeşliği potasına kendini dâhil etti. Suruç dayanışması, gençlerin kalabalık bir şekilde oraya gelmiş olması da bunun için son derece çarpıcı bir örnektir.

Olanlar işte bunun rahatsızlığıdır.

Rahatsız olanlar kim/kimler?

Biz onları hiç görmedik ama tanıyoruz.

Maraş’tan,

Çorum’dan,

Sivas’tan,

Roboski’den,

Diyarbakır’dan,

Suruç’tan tanıyoruz.

Yaptıklarının tanıklarıyız.

Çok karanlıklar

80’li, 90’lı yıllardan bu yana aşinayız bu karanlık yüzlere

Bir süre uyutulurlar, sonra uyandırılırlar halkların çocuklarına kıymak adına.

Suruç’taki o güzel gençlerin karşısına çıkacak kadar cesaretlerinin olmadığını biliyoruz. Bunların tek bildiği, arkadan yaklaşıp vurmak, savunmasız sivil insanları katletmektir.

Hiç kimse onların yaptıklarından, yapacaklarından korkmuyor

Yeter ki kalleş olmasınlar.

Ama kalleşler.

Türkiye’nin halkları bu karanlık yüzlerin diğer kalleşliklerini unutmadığı gibi Suruç’taki kalleşliklerini, barbarlıklarını asla unutmayacak.

Maraş’tan, Çorum’dan Suruç’a kadar uzanan güzergâhtan tanıyoruz onları.

Elbet bir gün bu yaptıklarının tamamının hesabı sorulur.