Kobane direndi Telabyad düştü
Gündem yine çoklu ve süratli
İçeride koalisyon güçleri tartışması
Dışarıda koalisyon güçleri tartışması
Böyle bir gündemle haftaya başlamış olduk.
İçeriden, dışarıdan duruma bir göz atalım.
AKP iktidarı destekli IŞİD saldırılarıyla Kobane üzerinden bir düşüş hikâyesi yaratılmak isteniyordu.
Olmadı
Kobane direndi,
Kürtler direndi,
Önce hükümet
Ardından Telabyad düştü.
Bu her iki düşüşte de ‘koalisyon güçlerinin’ başarısını gözden kaçırmamak lazım. IŞİD güçlerine her türlü desteği vererek, ‘düştü, düşecek’ hikâyesi yazmaya çalışan, Kobane’nin düşüşüne zemin hazırlamak isteyenlerin hesabı ters tepti.
Her nedense iki düşüşü de bağlantılı ve benzer olarak düşündüm.
İç ve dış politikadaki kişisel yanlışlıklar nedeniyle ortaya çıkan tablo, yanlış hesabın nereden nasıl geri döneceğini çok kısa sürede bize gösterdi.
Ve hükümet hem dışarıda hem de içeride ‘koalisyon güçlerinin’ kıskacına girdi.
Ne demişler?
‘Güvenme güzelliğine bir sivilce yeter,
Güvenme servetine bir kıvılcım yeter’
Kobene direndi
Telabyad düştü, IŞİD düştü.
Halk direndi, Saray iktidarı düştü
Saray iktidarı koalisyon arayışı ile ayakta durmaya çalışıyor
Halkın koalisyon sunduğu güçler direnir, ortak bir hükümet ortaya koyarsa, saray iktidarının ayakta durma şansı hiç olmayacak.
Başkaları için düştü, düşecek hikâyesi yazmaya çalışanlar, hikâyenin final bölümünde kendi düşüşlerini yazmış olacaklar.
Sonra birileri onların hikâyesini yazacak
Hikâyenin başlığı da büyük ihtimalle;
‘IŞİD mi, kendi halkın mı’ olur.
İşte hesap yanlış olunca;
Bağdat’tan da, Şam’dan da, Halep’ten de, Musul’dan da, IŞİD’den de geri dönüyor. Mızrak çuvala sığmıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.