Diyarbakır’daki son durumlar nedir bilemiyoruz.

Özel mi, genel mi?

Onu da bilmiyoruz, ancak, normal bir durum olmadığı çok açık.

Kovboy yâda kovboylar ‘kasabada’ çok rahat dolaşıyor, istediği gibi öldürme olayı gerçekleştiriyor ve ortadan kayboluyor.

Kasabanın ‘şerifleri’ yatıyor!

Çatışmalı dönem ve ortamda vatandaş vurulurdu, faili meçhul olurdu

Şimdi çatışmasız barış ortamı var, polis vuruluyor, faili meçhul oluyor.

Bu bir oyun mu?

Özellikle Diyarbakır üzerinden oynanmaya çalışılan bir oyun gibi.

Güvensiz, yaşanmaz, kontrolsüz bir kent olduğu algısı mı yaratılmaya çalışılıyor? Bu eksende meseleye bakacak olursak, şöyle bir soru akla geliyor;

Mevcut kolluk güçlerinin vatandaşı korumayı bir tarafa bırakın kendilerini de koruyamadıklarına yönelik bir imaj mı yaratılmak isteniyor?

Yâda ‘adres zaten belli, bu eylemler nasıl olsa PKK hanesine yazılır’ gibi bir zemin mi yaratılmak isteniyor?

Hangi anlamda zemin yaratılmak istenirse istensin, durumu çok yönlü düşünmek zorundayız. Yürüyen çözüm sürecine vurulan/vurulacak olan en büyük darbe olarak görmek gerekiyor 24 saatte iki polisin öldürülmüş olmasını. Diyarbakır’ın yaşanmaz, güvensiz kent olduğu imajının yaratılmak istenmesi konusunda ise hiç kuşkumuz yok.

‘Şahsi mesele olabilir’ tartışmaları da var.

Olasılık olarak konuşulsa bile çok mantıklı gelmiyor.

İlk etapta PKK birimlerinin eylemi olarak akla gelse bile (ki), bazı kesimlerin düşüncesi mevcut ortam gereği böyle. Çok küçük bir ihtimal olarak mümkünler içinde görünse bile, iki saldırı da PKK’nin eylem biçimini yansıtmıyor. Şu an bulundukları konum açısından hiçbir yararı olmamakla birlikte, döneme uygun olmayan çok basit bir eylem biçimi.

İki cinayetinde kısa sürede ortaya çıkarılması kaçınılmaz bir durum.

En önemlisi de; KCK yürütme konseyinin bu iki olayla ilgili çözüm sürecinin sağlığı açısından net açıklamalar yapması gerekiyor. Çünkü kafalarda gençlik yapılanmasının kontrolsüzlüğü konusunda soru işaretleri var. Maalesef böyle bir imaj yaratıldı. Bu nedenle durumun açıklığa kavuşturulması gerekiyor.

Ortada ‘kovboylar’ var, çok rahat cinayet işliyor ve kayboluyorlar. Emniyet müdürlüğünün ve KCK yürütme konseyinin bu konudaki net açıklamalarının yanı sıra Diyarbakır halkının konuyu ciddiyetle takip etmesi, açığa çıkması için çaba göstermesi, bu konuda yönetenlere baskı yapması kaçınılmaz bir durum. Durum netleşmediği sürece, kentin ve yaşayanların yaşam alanları daralacak, nefes borusu tıkanacaktır. İş dünyasındaki moralsizliği ve tıkanmayı da aynı kategoride değerlendirmek gerekiyor.