İttifaklar yerel seçimlerin belirleyici unsurudur
Yerel seçimler için düğmeye basıldı. İktidar ve yanlıları bir taraftan belediyeleri birlikte ya da tek başlarına nasıl alacaklarının hesaplarını yapmaya başladı, ‘Kapalı’ veya ‘Resmi’ ittifak niyetlerinin hayata geçirilmesi halinde ‘Ne alırız’, ‘ne veririz’ yoğunlaşması içindeler. AKP ve MHP’nin birlikte hareket etme eğilimi zaman ilerledikçe kendini biraz daha fazla hissettirecek gibi.
Bütün aktörler geleceği nasıl inşa edeceklerinin hesaplarını yapıyor. Cumhuriyetin 100. Yılına doğru ilerlerken yeniden inşa sürecinin nasıl olacağı/olması gerektiğinin sancılarını çektiğimiz bir yol güzergâhı içindeyiz.
Fazla derine gitmeye hiç gerek yok!
İki ana başlıkla gelecekle ilgili inşa turlarını tartışmaya açtığımızda;
Birincisi, Faşizme giden güzergâhtır ki, Dünya’da mutluluğa götürdüğü bir tek örneği mevcut değil. İktidar olabilirler, iktidarları uzun sürebilir, ancak mutlak değiller, mutluluk sunmazlar. Güzergâhın tamamında kan, kin, nefret, ölüm, cezaevi, kendinden olmayana hayat hakkı tanımayan bir anlayış hâkimdir. Kendileri ile birlikte yol yürüyenleri dahi bir süre sonra yok eden, karşısına alan bu anlayışın temel taşlarının döşendiği bir sürecin Türkiye’ye hâkim kılınmasının çabalarına tanıklık ediyoruz.
İkincisi ise; İnsanların kendilerini huzurlu, mutlu, özgür, çağdaş hissettiği, yaşadığı/yaşamak istediği Demokrasi güzergâhıdır. Çetin ve zorlu bir yol haritasıdır. İktidarı daimdir, bütün kesimlerin mutluluğuna açılan kapıdır. Öldürmeyi, zindanları doldurmayı, kanı, kini, nefreti ret eder, kendinden olmayana hayat hakkı tanır, insanı ve haklarını öncelikli sayar, kaliteli bir yaşamın taşlarını mihenk olarak kabul eder.
Önümüzde iki inşa süreci duruyor.
Faşizm süreçleri azınlığın inşa ettiği, bilinçsiz kitlelerin çok daha rahat organize edildiği, katılımın kolay sağlandığı süreçlerdir ki, bu süreçlerde pişmanlıklar çabuk yansır, ancak son pişmanlığın fayda etmediği noktalara ise çoktan gidilmiş olur, dönüşlerde acılı, acılarla dolu bir zaman dilimi geride kalmıştır. Türkiye’nin mevcut gidişi, inşa edilmek istenen süreç, tamda budur.
Genel iktidarın demokrasi güçlerinin kontrolünün dışında seyrettiği sürecin Demokratik bir ülkenin inşasına giden güzergâha doğru yolunu değiştirmek gibi bir sorumluluk, çocuklarımızın geleceğini kurtarmak adına hepimizin omuzlarında ağır bir yük olarak duruyor ve yakın bir zamanda bunun temellerine sağlam taşlar koymak için yerel bir seçim süreci yaşayacağız. Tam da bu noktada tercihlerimizi doğru temellere oturttuğumuzda genel iktidarın dönüşünü de bir güzergâha doğru yönlendirmemiz mümkün. Bu sürecin ana lokomotifi bütün tartışmalara ve eksikliklere rağmen Cumhuriyet Halk Partisidir. O nedenle partinin karar vericileri çok fazla zaman kaybetmeden toplumun bütün kesimlerine hitap edecek adaylarını açıklamak durumundadır. Parti içi kırgınlık ve kızgınlıklar gündemden çıkarılmalıdır. Çıkarılmalıdır ki, CHP tabanı dışında özellikle Büyükşehirlerde oy verme eğiliminde olan kesimlerle diyaloglar verimli sonuçlara hitap etsin. Yerel seçimlerde özellikle de Büyükşehirlerin kazanılması konusunda ciddi bir potansiyelin varlığını biliyoruz. Desteğe hazır Demokrasi güçlerinin doğru ve ikna edici adayların etrafında kenetlenmesi için doğru kararların verilmesinin tam zamanı.
Resmi ya da kapalı ittifaklar yerel seçimlerin belirleyici unsurudur. Hepimiz için son bir fırsat, hiçbirimizin mazeretlerin arkasına sığınmaya hakkı yok!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.