Ülkenin birinci gündem maddesi; Hükümet

Sokakta, evde, restaurantta, dost sohbetlerinde nasıl bir hükümet kurulacağı ile ilgili senaryolar konuşuluyor.

Nasıl bir hükümet olması gerektiği konusunda değişik görüş ve düşüncelerin hâkimiyetindeki senaryoların ne şekilde gerçekleşeceğini bilemiyoruz, ancak, yurttaşın ekseriyet çoğunluğu AKP’nin içinde olacağı muhtemel bir hükümete sıcak bakmıyor. Karşılıklı kırmızıçizgileri olmasına rağmen CHP-MHP-HDP odaklı bir hükümete daha sıcak bakıyor yurttaş.

Saraycı iktidarın 7 Haziran’la birlikte kolunun kanadının kırık hale gelmesinin topluma yansıttığı sinerji hala devam ediyor. Önceki akşam Mülkiyeliler Birliğinde SBF-DER Haziran buluşmaları çerçevesinde bir araya geldiğimiz dostlarla da sohbetimizin ana gündemi, AKP iktidarının kolunun kanadının kırılmış olmasının yarattığı sinerjiydi, AKP’ye hükümet olma şansının tanınmaması gerektiğiydi. Yoğun tartışmalara noktayı Ferit abi koydu ve ‘Hükümete hiç gerek yok, biz böyle mutluyuz. Bakın bir haftadır hükümet yok, ülke ne kadar rahat’ gibi özlü bir cümleyle geceye damgasını vurdu.

Özeti şu aslında; AKP’li bir hükümet olmasın.

Ama nasıl bir hükümet?

Senaryo çok, bu hafta içinde belki de hiç aklımıza gelmeyen bir hükümet senaryosu karşımıza çıkar.

Belki de AKP bölünür!

Bu da farklı bir görüş ve yaklaşım.

Yeniler, ‘eskilerin ağır yükünü 4 yıl boyunca neden omuzlarımızda taşıyalım’ derse neden olmasın.

Gerçekten yük çok ağır

Hırsızlık, yolsuzluk, adam kayırmaca, ayırımcılık, tek adam diktatörlüğü, demokrasiden uzaklaşma gibi ağır yükü insanlar hiç hakketmedikleri halde neden omuzlarında taşısın ki..

Sırf bunların üzeri örtülsün, eski kara düzen devam etsin diye ‘olmadı erken seçime gidelim’ kararına uymayacak olan yeni Milletvekili sayısını hesaba kattığımızda, Sarayın ve AKP kurmaylarının hesapları alt üst olabilir.

Önümüzde oluşacak yeni hükümetle ilgili senaryoların konuşulacağı 40 gün gibi bir zaman var. Bu zaman dilimi içinde her türlü ihtimalin tartışma zemini çok diri olacak. Bu diri ihtimallerin arasında gözden kaçırılmaması gereken, Abdullah Gül isminin siyaset zemininde tartışılıyor olmasıdır.

Bekleyip, göreceğiz.

Ferit abinin ‘Hükümet yok, çok rahatız’ tespiti, kurtuluş reçetesi gibi geceye damgasını vurdu. Belki ülkenin gelecekteki huzuruna da damga vurur..