‘Hadım’ ve ‘idam’
Türkiye ‘hadım’ ve ‘idam’ı tartışıyor.
Özgecan olayı böyle bir tartışmayı ülkenin birinci gündem maddesi haline getirdi.
Kadına yönelik şiddetin ‘cennet’i konumundaki Türkiye’de meseleleri nasıl tartışmak gerektiği konusunda insan gerçekten tereddütler yaşıyor. Çok ama çok acı bir olay üzerinden geliştirilen söylemlerin hedefi belli olmayan nefret söylemine dönüşmüş olmasının adresi ise hiç belli değil.
Temelsiz çözüm yöntemlerinin sunuluş biçimlerine bakıyoruz;
Ülkenin yönetim biçiminden kaynaklı bir temele dayandırılmamış olması üzücü geliyor. Eğitim sistemindeki bozukluk, haremlik-selamlık anlayışı, kızlı-erkekli tartışmalar, parkta gençlerin el ele dolaşmasına karşı olan anlayışın hâkimiyetinden kaynaklı ‘şiddet, tecavüz, öldürme’eylemlerinin sayısındaki artışa bakıyoruz;
AK Parti iktidarları döneminde zirve yapmış durumda.
Bu eylemlerin neden zirve yaptığına bakmadan, bunu temellendirmeden ‘Hadım’ ve ‘idam’ gibi soyut önermelerle soruna çare bulduğumuz inancı gerçekçi bir duruma hitap etmiyor.
Nefreti nefretle kutsayan bir anlayışın Özgecan üzerinden ilk tepki olarak gündem olmasının etkilerinden süratle uzaklaşmak gerekiyor. Meselenin kişisel bir duruma hitap etmediğini toplumsal bir yara olduğunu, kısasa kısas yönteminin sorunun genel çözüm yöntemine esas teşkil etmediğini görmek ve en azından ilk şoku atlattıktan sonra meseleyi daha temelden tartışmak gerektiğini sanıyorum.
AK Parti iktidarlarının 13 yılda hayatımıza hâkim kıldığı anlayışı, eğitim sistemini tartışmadan, bunlara karşı duruşları toplumsal karşı duruşlarla buluşturmadan, iktidarın hırsızlığa, rüşvete, fuhşa, şiddete, kendisinin dışındaki her şeye herkese düşmanlık yaratan anlayışını tartışmadan, sona erdirmeden kişisel ceza yöntemlerinin uygulanması gerektiği konusunda iddialı olmamız bir sonuç olmayacaktır.
Biz ‘Hadım’ ve ‘idam’ı tartışmaya devam ederiz, mevcut iktidar anlayışı da bundan nemalanarak soyut çözüm yöntemlerini kutsamaya devam eder, köklü çözüm yöntemlerinden uzak durur.
Ve hatta biz bunları tartışırken, onlar ‘İç Güvenlik Paketi’niTBMM’den geçirmiş olabilir, toplumsal muhalefetin sokaktaki rolüne son vermiş olabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.