Sohbet konuları ciddi karşılıklı diyalogla devam ettiğinde ortaya bir, birkaç ya da çoklu sonuçlar çıkar.

Sonuçlar şahsi faydaya mı, toplumsal faydaya mı hitap eder?

O da sohbeti yapanların beklentileri ile ilgilidir.

Sohbetin maliklerinin bireyci mi, toplumcu mu olduğu da önemlidir.

Ben dedim ki; toplumsal faydalara hitap etmeli sohbet konuları

‘Çok faydası yok, ne sana ne de bana’, dedi sohbetimin ‘kahramanı’ sonra devam etti, ‘İnsanlığın, adamlığın eski kodlarında takılıp, kalmanın anlamı yok. Güven esasına dayalı bir kodlamaydı, toplumsaldı 12 Eylül darbe sabahı gümledi. ‘İnsanlığın’ yeni koduna yenildi’ dedi ve gitti.

Giderken de ‘son söz’ dedi; ‘Bireyin yaşamını başkalarının insafına, vicdanına teslim etmesi yâda güvenmesi artık bu çağın anlayışı değil, toplumsaldan sıyrılın bireysel düşünüp kurtarın kendinizi’

Vay anasına.

İnsanlığın eski yeni kodu

12 Eylül sonrası değişim

Falan filan

Olur mu?

Çatışmadan yeni kod galip çıkmış gibi görünüyor!

Görünse de uzun vadeli mi değil mi?

Doğrusu çok da emin olmamak gerekiyor

Yeni kod geçerli diye ilkesiz mi davranmak lazım; yaşamın, insanlığın ilkeli ve dik duruşu karşısında?

İnsanlık tarihinin tanıklıkları yaptığımız bu sohbetin ana teması olmasına rağmen, ‘gemisini kurtaran kaptandır’, ‘bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ gibi ilkesiz duruşların varlığı karşısında şimdilik fren yaptırılan ilkeli duruşların taca atılmış olması elbette ki bir sonuç değildir.

**

Bir sohbet ve çok sonuçla uyanıyorum karanlık, iç duyguları morartan Ankara sabahına. TV ekranındaki iç karartan Ceylanpınar sınırında 3 er’in, Yüksekova ilçesinde bir gencin yaşamını yitirdiği haberlerinin toplumsal yansımasının nasıl olacağını düşünüyorum.

Bunların hiç birinin önemi yok!

Önemli olan; Bakan yakınlarının sınavsız bir şekilde özel kalem hüllesi ile devletin kilit noktalarına yerleştirilmiş olması, Osmanlıca öğrenmenin gerekliliği gibi konulardır. Bunların yanında birkaç gencin şu ya da bu şekilde yaşamını yitirmiş olması çok mu önemli!

Bunlar hiç önemli değil mi?

Peki, şimdilik senin/sizin dediğiniz gibi olsun

Önemli olan ‘gemisini kurtaran kaptan olmak’ mı?

Diyorsunuz.

Öyle de, gemi çürük, su alıyor

Ha, ziftleriz diyorsunuz

Yok, işte, öyle bildiğiniz gibi değil, zift tutmuyor

Çünkü çok çürük, su giderek yükseliyor.

Kaptan tek başına kurtarıcı değil artık.

Bütün kaptanlar, asıl kaptanlar sahilde sizi seyrediyor, el sallıyorlar.