Meltem Gönüllü

Meltem Gönüllü

Bakarsan “bağ”, bakmazsan “bağlar” olur

Bakarsan “bağ”, bakmazsan “bağlar” olur

Bir zamanlar bu kadim şehrin en gözde sayılabilecek yerleşim yerlerinden biri olan BAĞLAR İlçemizin günümüzdeki hali, yıllardan beridir süregelen ve her gün bir yenisinin eklendiği sorunlar yumağı gibi.

Bir ilçe düşünün; vaktiyle bu kentin elit sayılabilecek ailelerinin sahip olduğu üzüm bağlarıyla dolu, hatta adını bile bu bağlardan almış. Zamanla belli başlı aileler bu ilçede ikamet etmek amacıyla kendilerine ve yaşam tarzlarına uygun evler inşa etmeye başlamışlar. Bağlar’da ilk yapılan konutlara şöyle bir göz attığımızda, genellikle 1 ya da 2 katlı olduğu görülür. Her aile kendi yaşam tarzı ve nüfusuna uygun bir mimariyi tercih etmiştir.

Sonrasında köyden kente göç başlayınca kentleşmenin sancılı süreci Bağlar’ı da vurmuş, çarpık yapılaşma ve yetersiz alt yapının yanı sıra bu ilçeye yerleşenlerin sosyo-ekonomik yapısı bu ilçemizin en belirgin özelliklerinin başında gelmiştir.

Günümüzde 400 bini belki de aşan nüfusu ile sadece Diyarbakır’ın değil, ülkemizin de en büyük ilçelerinden biri olan BAĞLAR; sorunlarının çözümü halinde bu kente kazandırılan en büyük değerlerden biri olacaktır, buna yürekten inanıyorum. Uzun yıllar bu ilçemizde ikamet edenlerden biri olarak, tüm bu sorunlar ne kadar büyük olursa olsun Devlet- Millet iş birliği ile çözüme kavuşturulmasını yürekten istiyorum. Bağlar İlçemiz için herkes elini taşın altına koymalıdır. YENİ BAĞLAR olarak tanımlanan BAĞCILAR, güzel bir kentleşme örneği sergilemektedir. Eski yerleşim bölgesi içinde kalan mahallelerde ( Kaynartepe, 5 Nisan vb. gibi) kentsel dönüşümün ne kadar elzem olduğu zaten açıkça görülmekte. Yıkıldı yıkılacak binalarda yaşam mücadelesi veren binlerce insan, kaderine terk edilmişliğinin çaresizliği içerisinde bambaşka bir halet-i ruhiye ile bir ömür sürdürmeye çalışmaktadırlar. Sosyo-ekonomik şartları gereği buralarda yaşamaya mecbur olanlar, kendilerince “çıkış ve kurtuluş yolu” aramaktadır. Tabi ki bu arayış, bazen istenmeyen neticelere de yol açmakta, aileler evlatları adına çaresiz kalabilmektedir.

İnsanların ikamet ettikleri yerlerle yaşam tarzları birbiri ile örtüşür. Hatta özellikle çocuk ve gençlerimizin kendilerine örnek aldıkları rol modeller açısından da yaşadıkları çevre en önemli faktörlerin başında gelir. Bu nedenle BAĞLAR İlçemizin fiziki şartlarının iyileştirilmesi, toplumsal ve sosyal hatta kültürel şartların da beraberinde kendiliğinden rehabilite edilmesini de sağlayacaktır. Ekonomik şartlar ise, malumunuz ülkemizin geneli ile ilgilidir. Elbette ki temel amacımız toplum refahı…Ancak yöresel anlamda da atabileceğimiz adımlar mutlaka vardır.

ÖRNEĞİN; BU İLÇEMİZE VE ÖZELLİKLE GENÇLERİMİZE BİR ŞEKİLDE İSTİHDAM SAĞLAYAN BAĞLAR ESNAFININ DESTEKLENMESİ ŞARTTIR.

İŞTE BU ESNAFLARIN BAŞINDA GELENLERDEN BİRİ DE KAHVEHANE SAHİPLERİ:

Geçen hafta perşembe günü Diyarbakır Kahveciler ve Çaycılar Odası’na bir ziyarette bulundum. Oda Başkanı Abdurrahman Kavut ve Mehmet Selim Şenol ile bir sohbet gerçekleştirdik. Bağlar genelinde en az 600 kadar kahvehanenin faaliyet gösterdiği ve bunların her birinde en az 5-6 kişinin istihdam edildiği düşünüldüğünde, Bağlar ilçemizdeki kahvehanelerin önemi bir kez daha gözler önüne serilmiş oluyor.

Yaşadığımız pandemi süresince aylarca kapalı kalan kahvehaneler, normale dönüşle birlikte yeniden açılmaya başladılar. Başkan dertli; “kira borcu, elektrik su parası borcu, vergi borcu hepsi birikti” diyor. Şu anda çalışan sayısını da yarı yarıya azaltmalarına rağmen, çoğu meslektaşlarının iş yerlerini ya kapatma ya da devretme sürecine girdiklerini dile getirdi.

Kapalı oldukları dönemde çalıştırdıkları elemanlar için çeşitli destek arayışlarına girdiklerini de anlatan Oda Başkanı, çalışanlarını korumak ve kollamak için ellerinden geleni yapmaya gayret ettiklerini de sözlerine ekliyor. Bu kahvehanelerde çalışanların çoğu 15-16 yaşında gençlerden oluşuyormuş. Kapalı kaldıkları sürece bu gençlerin başka farklı ve istenmeyen yollara sapmaması için çalışanlar adına adam başı nakdi yardım olarak 1000.00’er Türk lirası da talep etmişler. Bu nakdi yardımlardan her aileden bir kişi olmak koşulu ile yararlanma olanakları olmuş.

 “ŞU ANDA BİZ İŞYERLERİMİZİ AÇMASAYDIK DAHA İYİYDİ” diyor Başkan. Para kazanamadıklarını dile getiriyor, eskisi gibi kahvehanelerin dolu olmadığından dem vuruyor. Masraf yine aynı masraf ama kazanç olmayınca, istihdam edilen insan sayısı da haliyle azalmakta. Kahvehaneler eskisi gibi birer sosyalleşme mekânı olmaktan ne yazık ki çıkmış. İşsizlerin vakit geçirdikleri yerler haline gelmiş.

ÖZELLİKLE BU PANDEMİ SÜRECİNDE KAHVEHANELERİN HİJYEN AÇISINDAN DA YETERİNCE DENETLENMEDİĞİ KANISINDA OLANLARDANIM.

Yoldan geçen herkesin rahatlıkla kullandığı kahvehane tuvaletleri ne yazık ki çok tehlikeli. Her ne kadar kahvehane sahipleri ve çalışanlar tarafından temiz tutulmaya çalışılsa da virüs bulaştırmada üstlerine yok. Tabi ki çay dağıtılan bardakların temizliği de keza aynı derecede önemli. Bağlar Belediyesi Zabıta ekipleri ve İlçe Sağlık Müdürlüğü yetkilileri konuya eminim ki gereken hassasiyetle yaklaşmaktadırlar. Fakat bu konudaki denetimler biraz daha sıklıkla yapılsa, hepimiz rahat bir nefes alacağız.

TABİ Kİ BU SORUNLAR SADECE BAĞLAR İLÇEMİZ AÇISINDAN GEÇERLİ DEĞİL.

Diyarbakır genelinde ruhsatsız çalışanlar da sayılırsa 2000 kadar kahvehanenin varlığından söz ediliyor. Buralar da çalışan gençler ve aileleri de hesaplandığında, bu kentte istihdam açısından ne denli önemli bir konumda olduklarını varın siz hesaplayın.

BAĞLAR’I KONUŞURKEN, NEREDEYSE BİR BİNANIN ALTINDA İKİ KAHVEHANENENİN VAR OLDUĞUNU ASLA GÖZARDI EDEMEYİZ.

Çok uzatmaya niyetim yok ama, BAKARSAN BAĞ, BAKMAZSAN BAĞLAR OLMASIN.

BAĞLAR’A HEP BİRLİKTE SAHİP ÇIKALIM. FİZİKİ ŞARTLARININ İYİLEŞTİRİLMESİ, TOPLUMSAL VE SOSYAL SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ ADINA NE YAPILMASI GEREKİYORSA HEPİMİZ ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYALIM. BİZİM BU KENTE KARŞI BİR SORUMLULUĞUMUZ VAR. BURADA YAŞIYOR, BURADA NEFES ALIYOR VE BURANIN NİMETLERİNDEN, BEREKETİNDEN NEMALANIYORSAK; BÜTÜN BUNLARIN SONUCU OLARAK ÜZERİMİZE NE DÜŞÜYORSA YAPMALI, ELİMİZDEN NE GELİYORSA YERİNE GETİRMELİYİZ.

SAĞLICAKLA KALIN…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Meltem Gönüllü Arşivi
SON YAZILAR