Profesör unvanlı zat sosyal medya da Kemal Kılıçdaroğlu ile Fethullah Gülen’in fotoğraflarını montaj marifetiyle yan yana koymuş, sanki ilk kez uydurma bir şey yapıyorlarmış gibi ‘Biraz da biz uyduralım’ diye yazmış, aklı sıra işe ‘espri’ katmış!

Yine aklının yettiği kadarıyla kendisinin ve yol arkadaşlarının Fethullah Gülen ile birlikte çekilmiş gerçek fotoğrafların ‘uydurma’ olduğu algısı yaratmaya çalışıyor. Sanki onların birlikte çekilmiş fotoğraflarını birileri uydurup yayınlatmış da, o da ‘Siz uydurdunuz, biz niye uydurmayalım’ demeye getiriyor.

Gerçek olanla uydurma olanı bu halk biliyor zaten, ‘tuz kavurmanın’ bir anlamı var mı?

Koku yayıldı, burun direklerimizi rahatsız ediyor, beynimizin oksijenini tüketiyor. Bu kokunun daha da yayılmasını önlemek için Himalayadan tuz getirseniz dahi çözüm değil, olamaz da.   

Bu zatı ABD’de ziyaret etmeyen kaldı mı o cenahtan. O da açıklıyor zaten kendisini ziyaret edip bağlılıklarını bildirenleri. Bir sosyal demokratın, sosyalistin, aklı başında, sağduyulu bir yurttaşın ne işi olur meczup biriyle.

Onunla iş tutanlar belli, aşikâr, aleni.

İş tutma hallerinin devam etmediği ne malum? 

Hazret çıkmış, bir yıl sonra ‘Darbeyi ulusalcı ve laik kesim yaptı’ diyor. Bu profesörde bir gün önce CHP Genel Başkanı ile Fethullah Gülen’in yan yana montajlı fotoğrafını yayınlıyor.

Siz aklınızla bin yaşamazsınız gün yaşarsınız!

O günlerde uydurma olur, şimdiye kadar olduğu gibi.

&

Nuriye ve Semih ölümün eşiğinde

Bu da mı uydurma?

Bedenleri sizin tutsaklık alanınızın içinde, sizin kontrolünüzde, vicdanınızın hapsinde ölüme yolculuk yapıyor. Çocuklarınız, eşleriniz, yakınlarınız, kapı komşularınız haksız, hukuksuz, adaletsiz uygulamalarınızı size hiç mi hatırlatmıyor, hatırlatıyorlarsa sizin onlara cevabınız ne oluyor?

Hadi bunları da geçtik, geceleri yastığa başınızı koyduğunuzda ALLAHINIZLA baş başa kaldığınızda kendinizle hesaplaşma gibi bir duyguyu içinizde hissetmiyor musunuz?

&

Diyarbakır’da Tabipler Odası Başkanlığı yapmış üç doktor dün gözaltına alındı. Demokrat, insan haklarına duyarlı, saygınlıkları toplum tarafından tescil edilmiş bu kişilerin gözaltına alınma gerekçeleri ne olursa olsun, kabul edilebilir bir durum değil. Çünkü biz bu kişileri tanıyor ve biliyoruz. Bu ülkenin birliği, bütünlüğü için, kardeşkanı dökülmesin diye ortaya koydukları çabaların tanıklarıyız. Öyle uydurma çabalar da değil. Yürekten, akıldan gelen, sorumluluktan kaynaklanan çabalar.

Onun için ‘bu aklınızla bin değil, gün yaşarsınız’ diyoruz.