Dinimize göre evlilik; en basit bir ifade ile sünnettir.

Peygamberin tavsiyesine uymaktır.

Bazı hallerde vacip hatta farzdır.

Yüz şehidin sevabını kazanma ihtimalidir.

İbn Abbas rivayetle Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem:

"Kim Ümmetimin fesadı zamanında sünnetime sarılırsa ona yüz şehit sevabı vardır."

Evliliği de bu sünnete sarılma kategorisine koyabiliriz.

Evlilik için sünnette sarılma; yani onu bırakmama, sıkıntılarına katlanma veya üstesinde gelip evliliği devam edebilme manasına gelir.

Evlilik önemli, ancak bu evliliği ömür boyu sürdürmek daha önemli, en önemlisi ise dünya ve ahret hayatini birlikte sürdürmektir.

Günümüzde evliliğin yıprattırıldığı; israf, TV dizi ve filimler yuvayı yıkmaya katkıları olduğudur.

Bazı kadın ve erkeklerin giyimleri ve tavırları ile evli çiftler arasına fitne soktukları da bir gerçektir.

Sebepler düşünüldüğünde evliliği sürdürmek günümüzde çok zordur.

Onun içindir ki bu zor dönemde sünnete sarılmanın sevabı 100 şehidin sevabı kadar olduğudur.

Evliliğin öncesi, esnası ve sonrası sünnete uygun davranmak, sağlam bir yuva ve mutlu bir evlik için çok önemlidir.

İsrafa kaçmadan meşru dairede eğlencenin de olacağı sade bir düğün yapmak.

Düğün yemeğini vermek, evlenen çiftlere maddi ve manevi destek vermek gerekir.

Abdurrahmân ibn Avf(ra) evlendiği zaman Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ona; "Bir koyun (kesmek sureti) ile olsun düğün aşı yap!" (Buharı)

Devletin ve işverenlerin işe alımlarda evli çiftleri, bu çiftlerden erkeğe pozitif davranmalı ve öncelik vermelidir.

İşsizliğin had safhada olduğu ülkemizde evlenen işsiz iki çiftin ayrı bir ev tutmaları, ev kirası ve geçimsizlik boşanmanın bir başka gerekçesidir.

Ancak şu da bir gerçek ki zorlukların üstesinde gelindiği halde ve tüm çabalara rağmen bazı evliliklerin sürdürülmesi imkansızdır.

Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem:

"Allah'ın helal kıldığı şeyler arasında boşanma sevmediği helaldir."(İbn-i Mâce)

Boşanma son çare görülmelidir.

Boşanma ( üç talak) gerçekleştikten ve şerii bir sebep olmadıktan sonra boşanan çiftlerin tekrar evlenmeleri mümkün değildir.

Ancak kadın dinen uygun sayılan bir evlilik yapıp boşandıktan sonra ikisinin evlenmesi dinen mümkün olabilir.

Hülle denilen bu olayı hille ile karıştırmamak gerekir.

Tekrar evlenebilmek için kadının boşanma şartı ile bir başkası ile evlenip ve boşanması hülle denilse de hille yapıldığı gerçeğidir.

Abdullah bin Abbas (ra): :Resulullah sallahu aleyhi ve sellem hülle yapana da yaptıran da lânet etmiştir." (İbni mâce)

Kadını rencide eden ve evlilik müessesesini laçkalaştıran bir davranıştır.

Böyle hileli bir evlilik dini açıdan yok sayıldığı için haram ve cinsi ilişki de zina dır.

Hülle olayını hille ile yapıldığı için evlilik gerçekleşmemiş ve eski kocası ile evlenmesinin önü açılmamıştır.

Böyle bir evlilik yasal olmasına rağmen dinen caiz değildir.

Fedakarlık yapmak, zorluklara katlanmak ve evliliği sürdürmek en doğru olanıdır.

Mutlu, dünya ve ahret saadetini sağlayacak birlikte geçirilecek bir ömür dileği.

Selam ve dua ile

...