12 Eylül’ün ekonomik sistemi paradan para kazanma üzerine kuruldu. Üretime dayalı ekonomi terk edildi. Bir tarım ülkesi olan Bu coğrafyada tarım ve hayvancılık politikaları yerle bir edildi. Buğdaydan, hayvani ürünlere kadar bir çok tüketim maddesini kadar ithal eder olduk.

     Dışardan gelen sıcak parayla dönen ekonomi çok kırılgan bir yapı oluşturdu. Her ulusal ve uluslararası siyasal dalgalanmada sıcak para yurt dışına kaçtı. Spekülatif oyunlara açık kapı bırakan ekonomik sistemden taşlar düşmeye başladı. Tabi her zaman olduğu gibi taşlar yoksulların, emekçilerin başına düştü.

      Ak Parti iktidarı, ABD, İsrail ve Batı ülkeleriyle Mısır, İran, Suriye, ve Irak politikaların da ters düştü. İktidar cemaat vasıtasıyla müdahaleye maruz kaldı. İktidar eski ortağıyla yaşadığı çatışma ve gerilim ekonomiyi vurdu. İstikrar ve güven ortamı bozuldu. Her zaman istikrar ve güven ortamı arayan sermaye; tehlikeyi sezince, ilk işi sıvışmak oldu. Sıcak paranın yurt dışına kaçmasıyla başta borsa, döviz ve altın fiyatlarını alt üst etti. Üretimden kopukluğun, sıcak paraya dayalı ekonominin sonucu böyle oluyor. Göçmen kuşlar gibi canı istediğinde geliyor, işine gelmediği zaman uçup gidiyor. Böylece ülkenin birikimlerini alıp götürüyorlar. Geriye bıraktıkları enkaz yoksullara, emekçilere dar gelirlilere kalıyor. Yani ceremesini çekmek bu kesimlere unutamayacağı hatıra olarak kalıyor. Eğer ders çıkarılmazsa ve sorunlara radikal çözüm bulunamazsa hatıralarda yaşamaya devam ediyor.

    Yaşanan son kriz baş da enerji olmak üzere tüketim ürünlerine yansıdı. Yoksul, emekçi, emekli, dar gelirli vatandaşların yaşam koşullarını daha da çekilmez hale getirdi. Her zaman yaşandığı gibi bedeli ödemek diptekilere kaldı.

    Yaşanan cemaat-iktidar çatışmasının temelinde, Kürt sorunu ve demokratikleşme sorunlarının çözülmemesi yatmaktadır. Bu ana gündemin çözülmemesi her türlü müdahaleye açık kapı bırakıyor. Bu sorun İktidarın atlama eşiğidir. Daha önce iktidarlar bu eşiği atlayamadıkları için tökezlediler, yere kapaklandılar. Tarih oldular.  Kördüğüm çözülmeyi bekliyor. Tercih iktidarların. Çözen tarihe geçecek, çözemeyen çözülecektir.

     Şimdi iktidarın geleceği eşik de bekleyen barış, demokrasi ve kardeşleşme sorunlarını çözmekten geçiyor. Çözüm anahtarı demokrasidir. Demokrasi manivela rolü oynayacaktır. İktidarın  çözme gücü ve kararlılığı, tarihin başlangıcındaki gibi kadim halkların  kardeşleşmesini sağlayacaktır. Bunun yaratacağı motivasyon ve ortaya çıkaracağı potansiyel güç tarihte yeni bir sayfa açacaktır. Yoksa, çözüm başka iktidarlara kalacaktır. Gelecek aydınlık gözüküyor. Gösterilecek çözüm kararlılığına halklar sahip çıkacaktır.