Sanat ve politika ( 4 )
Politika ve koşullar bağlayıcıdır; ama sanat, özgür ve yaratıcıdır. Sanat, doğası gereği politikadan bağımsızdır. Ayrı bir disiplindir, ayrı bir kulvardır. Sanat bir yaşama biçimidir. Sanatçılar, özledikleri güzel bir hayat için önceliği sanata verirler. Sanat imgelerle düşünür, politika kavramlarla. Yine bir yanıyla da sanat, toplumsallığı gereği politikadan tümden ayrı değildir ve olamaz. Çünkü sanatta kalıcılığın hem sanatsal formasyona hem tarihsel bilinç ve birikime dayalı olduğu hem de güncelin solunmasından geçtiği bilinmektedir. Geçicilikteki ölümsüzlük; toplumun, insanlığın istekleri ve özlemlerinde yatar. Sanatın ideolojilerle politikayla bir korelasyonu vardır. Her ideolojinin taşındığı başarılı sanat eserlerinin varlığı bilinir. Ama sanat, ideolojilerin test edildiği bir alan değildir. Sanat, tezleri doğrulamak ya da meşrulaştırmak için yapılmaz.
ISLAK KİRPİKLER
Ey dünya!
Sokaklarda büyüdük
Hayat geçici bir şeydi
Bilmiyorduk
Ey dünya!
Korkular, kudurmuş katil sürüsüydü
Örgütlü ve organize
Surlar, Dicle ve yıldızlar tanıktı
Ha bire peşimizde...
Ve haki renkleriyle 'eylül'
Kâbus gibi çökmüştü göğümüze
Giden gidene
Yiten yitene
Ve ben 'kılıç artığı'
Böyle büyüdüm
Ey Amed!
Yıldızların kadar iri
Surların kadar pek
Bir yürek taşıyordum
Ölümse ölüm diyordum
Kaçmak yok
'Ülkesini terk etmeyen şair' dediler
Öyleydi Amed'im ve sonra çelmelediler
Sırtımda sapı hâlâ titreyen bıçak
Kirpiklerim ıslak
Şimdi kime ne demeli?
Ve üstelik anılar da amansız
Ve her sokak başında gözü yaşlı bir aşkla
Ve her çıkmaz sokakta yoksunluklarla
Burun burunayım
Ben ticaretten ve paradan anlamam
Nerdeyse 'saçım sakalım' diyecektim
Saçlarım zaten yok
Sakallarım da apak
Hem çok geç öğrendim, artık biliyorum
Hayat fani
Eski aşklarımsa büyük birer yara
Ey dünya anladım artık hayat fani
Şimdi sen söyle bana
Mutlak söyle ama
Şair başıma dolup taşıyorum
Bu kirli ve nofrost dünyaya
Ben nasıl katlanayım
Aydın ALP //TUFANLARDAN ARTAKALAN J J YAYINLARI 2015
İmgelem dünyadan yükselir, ama dünyayla özdeş değildir. Şairler, yazarlar, sanatçılar; verili dünya ile yetinmeyen insanlardır. Sanat “izm”ler üstüdür. Sanatta bir ideoloji konuşuluyorsa onu konuşturan sanatın kendisidir. Evren müthiş bir sonsuzluktur. Koordinatları devasa büyük, politika günübirliktir ve geçicidir. Sanat ise sınırlılığa meydan okuyan bir uzanımdır. Bir yanıyla “politik şiir”e hiç de yabancı olmayan ben, politikaya gereksinim duyulmadığını ve politikacı kalmadığını duysam, müthiş sevinirdim. İnsanlık için bir aşama diye yorumlardım. Çünkü politika, bir egemenlik sanatıdır. Ve yaşadığım ülkede, ne yazık ki, sterilize edilmemiş bir alandır. Çıkarcı ve saldırgan bir alan. Ama sanata gereksinim duyulmadığını ve sanatçı kalmadığını duysam, bunu “kâbus görüyorum” diye yorumlardım.
Sanat, bütün disiplinlerin üstünde ve hayatı besleyen bir alandır. Sanatın olmayışı, gerçek bir yabancılaşma olurdu. İnsanın, doğanın doğasının tersliğine tümden yenilişi anlamına gelirdi. Daha önce de belirttiğim gibi, şiir benim için yüreğin topografyasını, ruhsal grafiğini; yani yalansız kimliğini çıkarmaktır. Yazarların, şairlerin bir ideolojileri olabilir. Sanata ilişkin belirlemeler yapılabilir. Sanatın kuramına ilişkin yazıların, sanatçılara katkısı da tartışılmazdır. Ama sonuçta sanatçılar, içlerinden gelen sese kulak verirler. İçtenlik, tutarlılık ordadır. Son söz içten gelendir. (5 Kasım 1999 / ROJA WELAT) //BİTTİ
AŞKI OLMAYANIN ŞİİRİ OLMAZ (Gazete ve Edebiyat Dergileri Yazıları 1994-2018) J&J YAYINLARI – 2018
*Şiirler, bu yazı için eklenmiştir.
Dünyayı, toplumuzu ve ruhumuzu daraltan bu koronalı dönem geride kalsın. Yoksulluğun gözü kör olsun. Herkesin sevdiği bir işte çalışabildiği bir üretim toplumuna ulaşmayı diliyorum. Sağlıcakla… Aydın ALP
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.