Tigris Haber- “Bekle beni geleceğim/Bütün gücünle bekle/Soluk sıkıntılarla ağırlaşan/Yağmurlar içinde bekle beni
Karlar tozarken bekle/Ortalık ağarırken bekle/Kimseler beklemezken bekle beni”

Konstantin SİMONOV
Yukarıdaki şiir, 2. Dünya Savaşında yazılmış ve milyonların yüreğine ulaşmış bir şiirdir! Ayrılık ve kavuşma isteği, yeryüzündeki bütün sanatların hamurunda vardır.
“Gidiyorsun/Kalbim saçlarınla savruluyor dünyaya/Bilmiyorsun/Lapa lapa bir kar hüznü altında
Uzun ulumalar yankılanıyor içimin dağlarında/Duymuyorsun/Duyma
Alevler içinde büyüdü benliğim/Kimselere çiğnetmem yıldızlarımı
Dolunayı ve suları ben yaşadıkça/Asla!”
Aydın ALP
 Ayrılık; özlemi, kederi, hüznü, öfkeyi, çaresizliği, düşkırıklığı vb. bütün duyguları tetikleyen bir atmosferi yaratır. Bu saydığım ve saymadığım bütün duyguları, ayrılık ateşler. Ki her bir duygulanım, yaratıcı sanatçılarda dehşetli eserlere dönüşür. Boğucu, bunaltıcı ve duyarlılığı kamçılayan bir atmosferdir ayrılık; gözyaşlarıyla yıkanan bir dünya ve kederdir. Ayrılık için bir şiirimde:
“Ayrılık dedikleri ölüme bir kala/Herkeslerden uzak ola, uzak ola!” demişim.
Ayrılık; üstelik ölüme bir kala değil, belki ölümden beterdir. İnsanın sevdiklerinden, memleketinden uzak düşmesidir.
“Karlı kayın ormanında yürüyorum geceleyin/Şimdi gençliğim mi daha uzak?
Memleket mi, yıldızlar mı?/Kayınların arasında bir pencere sarı, sıcak…”
Nazım HİKMET
Germencik’te, bir yabancı şirkette, geçici işçi olarak çalışırken, Diyarbakır’a özlemle yazdığım şiirden dizeler:
“Hey Germencik/Rüzgârının uğultusu parazit yapıyor/Kulak kabart
Çırpınan denizin siren sesleri değil bu/Yola koyulan kalbimin adım sesleridir duyulan!”
Aydın ALP
Ayrılık; diri diri cehenneme girmek gibi bir şeydir, dünyanın insanın başına yıkılmasıdır! Sarsıcı ve yakıcı bir duygudur! Ve her sarsıcı, yakıcı duygu gibi insanı yaratıcılığa kışkırtır!
“Üstelik sevgili de kalkıp gidiyor
Üstelik sevgili de beni bir başına bırakıyor
Şimdi kalbim
Yakılan köylerimiz kadar çaresiz
Şimdi kalbim
Öyle dipsiz bir hüzün
Uçsuz bucaksız”
Aydın ALP
Homeros’un İliada ve Odeyyseia’sından, Gılgameş’ten, Mem û Zin’den tutun da Romeo Juliet, Leyla ile Mecnun ve bütün epopeleri ve şiirleri kapsayan bir duyarlılıktır! Kara bir duyarlılık, yakıcı bir duyarlılık… Hani Ahmed Arif diyor ya: “Bir kaçıncı bahara kalmıştır vuslat?” Evet, kavuşmak bir başka baharlara kalmıştır ne yazık ki. Ben de düşlenen, özlenen bir hayata kavuşmak için demişim:
“Bak gururla söylüyorum ağzımda ısrarın tadı
Düşlerdeki gerçeğe varacağız diyorum
O hiç de yeni olmayan özlemin kıyısına sularla…
Yaşamak orada, gökyüzüne yaraşır şarkılar uyumunda
Herkeslere yakın ola, yakın ola!”
Bir şair olarak söylüyorum: Ayrılık olmasın, varsın kıyıcı şiirler de yazılmasın! Sevgiler, saygılarımla…

AYDIN ALP 13 KASIM 2018 DİYARBAKIR