Geçen haftalarda Anayasa Değişikliği hakkındaki düşüncelerimi paylaşmıştım. Parlamenter sisteminin yaklaşık 100 yıllık pratiğinin çok iyi olmadığını belirtmiştim. Osmanlı bakiyesi üzerine kurulan cumhuriyet, realiteleri red ederek işe başlaması pratiğinin de kötü olmasına neden olumuştu. Çünkü başta Kürtler olmak üzere hem mütedeyyinler,gayrimüslimler ve hem de diğer tüm etnik ve inanç grupları arasında ayırım yapan cumhuriyetin elit yöneticileri ! Sorun çözme yerine sorun yaratmışlardı.

Tüm cumhuriyet tarihi boyunca  dönemsel ve konjonktürel şekilde sorun yaratan bu tutum halk ile hiç bir zaman bütünleşmedi. Halk ta kendisine saygı göstermeyen ve ayırıma tabi tutan bu zihniyeti sahiplenmedi. Bugünlerde Mecliste görüşülen ve yeni bir yönetim anlayışı içeren Meclis çalışmalarındaki görüntüler cumhuriyet ve halk arasında kurulamayan diyaloğun tüm topluma sirayet ettiğini göstermesi açısından oldukça önemlidir. Milletin iradesini temsil eden mecliste ,karşılıklı yumruklaşmalardan tutun sinkaflı sözler dahil olmak üzere basına ve medyaya yansıyan görüntüler cumhuriyetin eseri olduğunu düşünüyorum. Yani mecliste bile diyaloğun kurulmasını sağlayamayan bir yönetim anlayışının bu ülkeye daha fazla vereceği bir şeyinin olduğunu düşünmüyorum. Bu nedenle anayasada 18 maddede yapılmak istenen değişikliğin yeterli olmamakla birlikte önümüzdeki yıllarda daha kapsamlı ve esaslı değişikliklerin önünü açmasını temenni ediyorum. Tüm siyasi partileri yöneticilerinin seçim dönemlerinde sürekli seslendirdikleri anayasa değişikliği sözü yerine getirilmemekle birlikte yapılacak değişiklik ile bundan sonra daha kolay şekilde değişikliklerin yapılmasına imkan tanıyacaktır. Çünkü son çalışma ile anayasada vesayet kurumları ve vesayet düşüncesine psikolojik bir üstünlük sağlanacaktır. Geçmiş yıllarda da anayasada değişiklikler yapılmak istendiğinde benzer görüntülere rastlıyorduk. Ancak bu kez daha hararetli ve daha sert tepkiler veriliyor.

Bunun temelinde vesayetçi kurumların ve vesayetçi düşüncenin değişiklikten sonra güçlerini ve itibarlarını iyice kaybedeceklerini bildiklerinden dolayı daha hararetli ve sert tutum sergiliyorlar. İktidar partisinin yetkilileri ve sayın Cumhurbaşkanının tüm konuşma ve söylemlerinde halka gidileceğini ve değişiklik paketinin referandumdan sonra yürürlüğe girebileceğini söylemelerine rağmen gösterilen tepkiler vesayetçi anlayış ve kurumların halktan tokat yiyeceklerini bildiklerinden önünü kesmeye çalışmaktadırlar. Ataların sözü vardır. Hepimiz dönem dönem tekrarlarız. " korkunun ecele faydası yoktur". Evet biz de aynı şeyi tekrar ediyoruz. 100 yıldır halka rağmen halka dayattığınız tüm kirli ve karanlık düşüncelerinizin halk nezdinde geçerliliği kalmamıştı. Bu kez tamamen itibarınızı ve gücünü kaybetmek üzeresiniz. Halka rağmen ayakta kalmak mümkün değildir. 100 yıl önce suni şekilde birbirinden ayırdığınız ve ayırıma tabi tutuğunuz halk bu kez gidişinize oy kullanacaktır. 100 yıl önce gibi herkes ve her kesim kendi değerleri,düşünceleri,yaşam tarzı ve tercihleri ile birlikte ve güçlü şekilde yaşamaya karar vermiştir. Hiç bir güç bunu engelleyemeyecektir.