Bülent Arınç kimin Truva atı?

Devletin mi, iktidarın mı, muhalefetin mi, geçmişe ilişkin bağlar nedeniyle ve de o kesimin deyimiyle FETÖ’nün mü?

Ya da hiçbiri mi?

Kimin/kimlerin Truva atı?

Yaptıklarıyla, konuşmalarıyla sürekli gündem yaratan, kendini ‘kilit’ konumda tartıştıran bu şahsiyet, kozmik oda meselesinin de baş aktörüydü. Aynı dönemde kendisine, ailesine suikast yapılacağı senaryosunun baş aktörüydü. Sonra bunların tamamının yalan-dolan olduğu ortaya çıktı.

Zaman, zaman demokrasi havarisi kesilen Arınç’ın bütün hamleleri ilk etapta başarılıymış gibi görünse de, sonuçları itibariyle boşa çıktı. Hep tasfiye olur diye beklenirken, o her seferinde iktidarın merkezinde oldu, beklenmeyen hamleler yaptı.

Arınç’ın son hamlesini, Cumhurbaşkanlığı makamı açısından ‘bardağı taşıran son damla’ olarak mı değerlendirmek, yoksa ‘Truva’ atı minvalinden mi ele almak lazım?

Bu soru son derece önemli!

Arınç’ın geçmiş referanslarını sınava tabi tuttuğumuzda, güven sorunu çok ciddi bir barikat olarak kendini dayatıyor. Özellikle Devletin kozmik odasına ait bilgilerin deşifre olmasında oynadığı rol, güvensizliğin ana dayanağı oldu. 

*

Son yaşananlar senaryo mu?

Demirtaş, Kavala nezdinde adalet-demokrasi/insan hakları çıkışının yarattığı etkinin nasıl olacağı konuşulurken, diğer yandan sarayın ortağı MHP’nin gazının alınmasıyla sonuçlanan Arınç’a yönelik ‘tasfiye’, senaryo mu, değil mi?

Çok sürmez, yakında kokusu çıkar, gezi direnişi sırasında ortaya atılan Kabataş yalanı gibi. Senaryo değilse, Cumhurbaşkanının Arınç konusunda verdiği kararın doğru olduğunu kabul etmek gerekir.

Neden sorusuna cevabım;

‘Çünkü toplumu kandırma konusundaki maharetine son nokta koyuldu da ondan dolayı.’

Hadi bakalım, yeni senaryolara yelken açalım, 2023’e kadar zaman bol, deniz Engin, kulaç atacak adam sayısı çok. Tabi ki denizin ortasında yorulmak, mecalsiz kalmak da var!

Osmanlıdan bu yana bu topraklarda Truva atları hiç bitmedi ki. Bundan sonra da var olacaklar. 

Naci Sapan